Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1583 Esas 2022/10306 Karar Sayılı İlamı

Mala zarar verme suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2014 tarihli ve 2012/730 esas, 2014/218 sayılı kararının 17/06/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 01/03/2016 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli ve 2016/702 esas, 2016/1270 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 22/12/2021 gün ve 3137-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/01/2022 gün ve 2021/162594 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya aslının, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 27/01/2021 tarihli bozma kararına istinaden Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/237 esasına kayden derdest olması nedeniyle onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli kararı ile hükümlerin açıklanmasına ve sanığın mahkûmiyetine karar verilmesini müteakip anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 27/01/2021 tarihli ve 2021/126 esas, 2021/245 sayılı kararı ile hırsızlık suçu yönünden bozma kararı verildiği, anılan bozma kararında da belirtildiği üzere, sanığa hükmün açıklanması duruşması için çıkarılan davetiyenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine aykırı şekilde isim ve imzadan imtina eden bir komşuya bildirildiği şeklinde şerh verilerek tebligat yapıldığı ancak haber verilen komşunun imzadan imtina hakkı olmakla birlikte kimliğini bildirmekten imtina edemeyeceği anlaşılmakla, bu tebliğin usulsüz olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakamesi Kanunu'nun 231/11. maddesi uyarınca, sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde, duruşma açılarak ve sanık duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına ilişkin ihtarı içeren meşruhatlı davetiye ile duruşmadan haberdar edilerek savunması alındıktan sonra, hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen usule uyulmadan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, sanık ...’in denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli kararı ile hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin açıklanmasına ve sanığın mahkûmiyetine karar verilmesini müteakip anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 27/01/2021 tarihli ve 2021/126 esas, 2021/245 sayılı kararı ile hırsızlık suçu yönünden bozma kararı verildiği, anılan bozma kararında da belirtildiği üzere, sanığa hükmün açıklanması duruşması için çıkarılan davetiyenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine aykırı şekilde isim ve imzadan imtina eden bir komşuya bildirildiği şeklinde şerh verilerek tebligat yapıldığı ancak haber verilen komşunun imzadan imtina hakkı olmakla birlikte kimliğini bildirmekten imtina edemeyeceği anlaşılmakla, bu tebliğin usulsüz olduğu, 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca, sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde, duruşma açılarak ve sanık duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına ilişkin ihtarı içeren meşruhatlı davetiye ile duruşmadan haberdar edilerek savunması alındıktan sonra, hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen usule uyulmadan yazılı şekilde mala zarar verme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle (UŞAK) 1. Asliye Ceza Hakimliğinden kesin olarak verilen 07/12/2016 tarihli 2016/702 esas ve 2016/1270 karar sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 25/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.