Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/28538 Esas 2022/10325 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/28538
Karar No: 2022/10325
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/28538 Esas 2022/10325 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2020/28538 E.  ,  2022/10325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    I- Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
    14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
    II- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Tebliğnamede her ne kadar sanık ...’ın karar tarihinde cezaevinde bulunduğu halde, 19/01/2016 tarihli duruşmada hazır edilmeden yokluğunda hükümlülüğüne karar verildiğinden bahisle savunma hakkı kısıtlandığından kararın bozulması gerektiği yönünde görüş belirtilmişse de, dosya üzerinden ve UYAP’tan yapılan incelemede, karar tarihinde Maltepe 2. No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunan sanığın 19/01/2016 tarihli kısa kararın açıklandığı duruşmada hazır edildiği ve ek savunmasının alındığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki “III-1-)” No’lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanması hususunda bir karar verilmemiş ise de; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
    III- Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan; sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Tebliğnamede her ne kadar sanık ...’ın karar tarihinde cezaevinde bulunduğu halde, 19/01/2016 tarihli duruşmada hazır edilmeden yokluğunda hükümlülüğüne karar verildiğinden bahisle savunma hakkı kısıtlandığından kararın bozulması gerektiği yönünde görüş belirtilmişse de, dosya üzerinden ve UYAP’tan yapılan incelemede, karar tarihinde Maltepe 2. No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunan sanığın 19/01/2016 tarihli kısa kararın açıklandığı duruşmada hazır edildiği ve ek savunmasının alındığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki “III-1-)” No’lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; konut dokunulmazlığının ihlali suçundan uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanması hususunda bir karar verilmemiş ise de, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-Yargılamanın yapıldığı esas mahkemesince sorgusu yapılmamış olan sanık ..., alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Yargılamasının yapıldığı istinabe mahkemesince sorgusundan önce sanığa ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediğinin sorulması zorunludur. İnceleme konusu dosyada, sanık ...’nin İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/41 Talimat sayısı ile yapılan 16/04/2015 tarihli sorgusundan önce ifadesini yargılamanın yapıldığı esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmayıp, 5271 sayılı CMK’nın 196/2. maddesine aykırı şekilde yapılan sorgusu esas alınmak suretiyle hükümlülük kararı verilerek savunma hakkının kısıtlanması,
    2- Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde sayılan nesnel ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, sanığın adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, adli sicil kaydındaki ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu, mahkemenin gerekçesinde belirttiği sanığın 07/04/2012 tarihinde işlediği suçtan dolayı aldığı adli para cezasının kesinleşme tarihinin 17/09/2013 olduğu, buna göre sanığın adli sicil kaydında, temyize konu suç tarihinden önce kesinleşmiş herhangi bir mahkumiyet kaydının bulunmadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK'nın 231/6-a maddesinde gösterilen “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel koşulunun bulunduğu, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmaması nedeniyle de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan müştekinin maddi bir zararının olmadığı da gözetilerek, sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken “...5271 sayılı CMK’nın 231/6-a maddesi uyarınca sanık ... hakkında bu suçtan dolayı 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi hükümleri uygulanmamıştır.” biçimindeki yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanık ... yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 25/05/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara