Esas No: 2021/13278
Karar No: 2022/7902
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13278 Esas 2022/7902 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13278 E. , 2022/7902 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında İtiraz Hakem Heyetince verilen 20/11/2020 tarih ve 2020/İHK-25385 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalı ... nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan aracın, davacının sevk ve idaresindeki motosikletle çarpışması neticesinde 19/02/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, tazminat talebiyle sigorta şirketine yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını, beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.100,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 12/06/2020 tarihli dilekçesi ile talebini 44.410,10 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulüne, 44.410,10 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 02/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte aleyhinde başvuru yapılmış olan sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine, karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince;davalı ... vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu kazaya ilişkin kaza tespit tutanağında,davalıya sigortalı araç sürücüsünün KTK'nun 67. maddesinde düzenlenen manevraları düzenleyen genel şartlara uymamak kuralını ihlal ettiği, davacı sürücü ...’in KTK'nun 52/1-a maddesinde düzenlenen araçların hızını kavşaklara, dönemeçlere, yaya geçitlerine yaklaşırken azaltmak kuralını ihlal ettiği belirtilmiştir. Kusur durumunun tespiti için Uyuşmazlık Hakem Heyetince Kaza İnceleme ve Trafik Bilirkişi Kenan Çetin’den alınan 18/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda;davalıya sigortalı araç sürücüsünün, U dönüşü yapmanın yasak olduğu yerden hatalı ve tehlikeli şekilde yolun sağından sola yönelerek geldiği yöne doğru U dönüşü yaparken ,arka taraftan yolun sol şeridinde seyrini sürdüren davacının önünü kapatarak çarpması nedeniyle KTK'nun 84. maddesinde düzenlenen (doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma), KTK'nun 67. maddesinde düzenlenen (manevraları düzenleyen genel şartlara uymamak) ve KTK'nun 47/1c maddesinde düzenlenen (Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymamak) kurallarını ihlal ettiği ve kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü ...’in kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Dosya içerisinde soruşturma ve/veya ceza yargılaması aşamasında yapılan bir kusur tespitine rastlanılmamıştır.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden 18/03/2020 tarihli rapordaki kusur oranına göre belirlenen tazminata karar verilmiş olup, dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince,öncelikle soruşturma dosyası ve varsa ceza dosyası dosya içerisine kazandırılarak, Adli Tıp Kurumu, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile tarafların kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alındıktan sonra varılacak sonuca göre,temyiz eden davacı lehine usuli kazanılmış haklar dikkate gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda,davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve Hakem Heyetince hükme esas alınan davacı tarafça sunulan Dicle Üniversitesi Hastaneleri Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 07/11/2019 tarihli Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen raporda davacının özür oranının %5 olduğu belirlenmiştir.
19/02/2018 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, hükme esas alınan Dicle Üniversitesi Hastaneleri Adi Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 07/11/2019 tarihli rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan tüzük ve yönetmeliğe göre rapor düzenlenmiştir.
Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince,temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek, davacının maluliyet oranının tespiti için,davacının yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi belgeler dosyaya getirtilerek , üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından, davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine uygun, yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 44.410,10 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 6.573,31 TL vekalet ücreti hükmedilmiş,İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin,davacı yararına 1/5 oranında vekalet ücreti hükmedilmesine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi, İtiraz hakem heyetince davalı tarafın bu yöndeki itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.