Esas No: 2022/4240
Karar No: 2022/7870
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/4240 Esas 2022/7870 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/4240 E. , 2022/7870 K.Özet:
Ticaret Mahkemesi, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemiyle açılan sigorta tahkim davasında, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen kararı inceler. Davacı, kazada ağır yaralandığını ve sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığını belirterek, tazminat isteminde bulunmuştur. İtiraz Hakem Heyeti, davacı lehine tazminata hükmetmiştir fakat hatır taşıması bulunup bulunmadığı konusunda yanlış değerlendirme yapmıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazı kabul edilerek İtiraz Hakem Heyeti kararı bozulmuştur. Ayrıca, vekalet ücreti hakkında Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesi uygulanarak hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi, AAÜT'nin 17/2. maddesi ve AAÜT'nin 13. maddesi olarak açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 2019/İHK-645 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı (başvuran) vekili; davacının 31/01/2015 tarihinde, sürücü .... idaresindeki ...... plakalı aracın kontrolden çıkması sonucu davacının ağır yaralandığını, savcılık dosyasına göre sürücünün tam kusurlu olduğunu, davacıda %100 maluliyet oluştuğunu, usulüne uygun başvuruya rağmen sigorta şirketince ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalarak şimdilik 20.050,00 TL sürekli iş göremezlik, 20.050,00 TL bakıma muhtaçlık tazminatı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tazmini isteminde bulunmuş, yargılama sırasında ıslah dilekçesiyle talebini 290.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılmadığını belirterek, başvurunun usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 290.000,00 TL tazminatın 27/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine, sürekli bakıcı ihtiyacına ilişkin 20.050,00 TL'nin ise reddine karar verilmiş, davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine, itiraz Hakem Heyetince, itirazın kısmen kabulü ile davalı lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmiş, hüküm aynen muhafazasına karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43. (6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davacı yolcu konumundadır. Soruşturma dosyasındaki ifade tutanaklarına göre davacı ile araç sürücüsünün arkadaş oldukları anlaşılmaktadır. Davalı vekili; olayda hatır taşıması olduğunu bu sebeple indirim yapılması gerektiğini belirtmiştir. İtiraz Hakem Heyetince dosyada hatır taşımasının mevcudiyetini gösterir bilgi ya da belgeye rastlanmadığı gerekçesiyle olayda hatır taşıması bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılmış ise de davacının soruşturma dosyasında mevcut ifade ve beyanlardan davacı, dava dışı olan arkadaşı araç sürücüsü ve iki arkadaşlarının daha birlikte gezi amaçlı seyahat ettikleri esnada kazanın meydana geldiği ve olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü ile tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir" hükmü eklenmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 17/2. maddesinde ise "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir" düzenlemesi yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de usul ve yasaya uygun düşmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.