Esas No: 2022/3765
Karar No: 2022/10450
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3765 Esas 2022/10450 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/3765 E. , 2022/10450 K.Özet:
Sanığın kaçak elektrik kullanarak suç işlediği ve mahkumiyet kararı verildiği belirtilen Asliye Ceza Mahkemesi kararında, dosya incelenerek yapılan değerlendirmede sanığın suçunun 765 sayılı TCK'nın 491/ilk, 522, 523. maddeleri ile 5237 sayılı TCK’nın 163/3. maddesine uyduğu ve dava zamanaşımı bakımından tespitler yapılmıştır. 5237 sayılı TCK'nın 7. ve 5252 sayılı Kanun'un 9. maddeleri uyarınca yapılan değerlendirmede sanığa yüklenen suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre belirlenen 5 yıllık dava zamanaşımının bu suç için daha lehe olduğu belirtilmiştir. Ancak, sanık bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten sonra yeniden işlediği suçtan dolayı yapılan mahkumiyet kararı gibi durumlarda zamanaşımının duracağı ve yeniden işlemeye başlayacağı belirtilerek, yapılan incelemede zamanaşımının gerçekleştiği için davanın düşürülmesi gerektiği ancak yargılamaya devam edilerek hükmün bozulduğu ve kamunun açtığı davaların zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 765 sayılı TCK'nın 491/ilk, 522, 523. maddeleri, 5237 sayılı TCK’n
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın olay tarihinde sayaç içerisine film sokmak suretiyle kaçak elektrik kullanması şeklindeki eyleminin 765 sayılı TCK’nın 491/ilk, 522, 523. maddeleri ile 5237 sayılı TCK’nın 163/3. maddesine uyduğunun anlaşılması karşısında,5237 sayılı TCK'nın 7. ve 5252 sayılı Kanun'un 9. maddeleri uyarınca yapılan değerlendirmede, dava zamanaşımı bakımından, 765 sayılı TCK'nın 491/ilk, 522, 523. maddelerindeki suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun'un 102/4. maddesi gereğince tayin olunan 5 yıllık dava zamanaşımının, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi gereğince tayin olunan dava zamanaşımından daha lehe olduğu ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde İşlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre sanık bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 16/12/2009 tarihi itibariyle duran zamanaşımının kesinleşen sonraki mahkûmiyete konu suçun işlendiği 03/02/2014 tarihinde yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen ve eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 491/ilk, 522, 523. maddelerindeki suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun'un 102/4. maddesi gereğince belirlenen 5 yıllık dava zamanaşımının,19/12/2006 olan mahkûmiyet tarihi ile karar tarihi arasında gerçekleşmiş olduğu ve bu süre içinde zamanaşımını kesen başka bir işlem de yapılmamış olduğundan gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 25.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.