Esas No: 2021/13670
Karar No: 2022/7942
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13670 Esas 2022/7942 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13670 E. , 2022/7942 K.Özet:
Sigorta tahkim davasında davacı, trafik kazasında yaralandığını ve malul kaldığını iddia ederek tazminat talebinde bulunmuştur. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kısmen kabul etmiş ve tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir. Ancak davalı vekili itiraz ederek İtiraz Hakem Heyeti’ne başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyeti ise öncelikle davacının maluliyetinin belirlenmesi açısından rapor alınması gerektiğine hükmetmiş, yapılan incelemelerde eksiklikler olduğunu belirterek raporların yeniden istenmesine karar vermiştir. Ayrıca tazminat hesaplamasında da yanlışlıklar bulunması nedeniyle kararın bozulmasına karar vermiştir. Sonuç olarak, davalı vekilinin bazı itirazları reddedilirken, bazı itirazları kabul edilmiştir ve İtiraz Hakem Heyeti’nin kararı bozulmuştur.
Sigorta tahkim davası ile ilgili olarak kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır:
- Sigortacılık Yasası 30/17 madde
- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesi ve 13. fıkrası
- Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi (AAÜT)'nin 17. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sgorta tahkim davasında İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili, 20/06/2019 tarihinde davalı ... nezdinde sigortalı olan araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı trafik kazasında, davacının yaralandığı ve malul kaldığını belirterek sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulü ile 54.169,37 TL tazminatının yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak ve kaza ile illiyet bağı kurularak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda davacı tarafından başvuruda sunulan ve hükme esas alınan Balıkesir Üniversitesi Adli Tıp Polikliniğinden tanzim edilen 29/01/2020 tarihli raporda davacının tıbbi belgeleri incelenerek ve fiziken yapılan muayenesinde omurga kırığı ile omuz- dirsek hareket kısıtlılığı nedeni ile engelinin % 28 olduğu rapor edilmiştir.Davalı vekili, davacının kaza tarihindeki ilk muayenesinde omurga kırığının belirtilmediği, kendilerinin aldığı mütaala raporunda bu durumun ilk muayenede atlanmış olması mümkün olduğu, kaza ile illiyet bağının yüksek olduğunu fakat ara zamanda kaza veya düşmüş olabileceği incelenmesi gerektiğini savunmuştur.
Davacının dosya içinde mevcut kaza günü tanzim edilen adli muayene raporunda omurga kırığı bulgusunun yazılmadığı anlaşılmıştır. Dosyadaki tıbbi belgelerden davacının kazadan yaklaşık 40 gün sonra yapılan muayenesinde omurga kırığının varlığı tespit edildiği görülmüş, bu tespitlere göre hükme esas alınan maluliyet raporu düzenlenmiştir. Omurga kırığının trafik kazasından kaynaklı olup olmadığı belli olmayıp bu hali ile rapor hüküm kurmaya elverişli olmayıp eksik inceleme ile karar verilmiştir.
Açıklanan bu durum karşısında İtiraz Hakem Heyeti tarafından; kazayla ilgili tüm tedavi evraklarının getirtilerek hükme esas alınan raporda irdelenmek suretiyle yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre, bilirkişi heyetince gerekli görülmesi halinde bizzat muayenesi de yapılarak uzman bilirkişi heyetinden, gerekçeli ve denetime elverişli, kaza ile illiyet bağını net ve kesin olarak kuran rapor alınarak sonucuna göre davalının usulü kazanılmış haklarının da gözetilmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı vekili, davacının kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, tazminata ilişkin rapor alınmış, alınan raporda davacının bakiye ömrünün tespitinde TRH-2010 tablosu kullanılmış, teknik faiz %1.8 olarak esas alınmış, İtiraz Hakem Heyetince anılan hesaplama benimsenerek karar verilmiştir. Tazminat hesabında bakiye ömrün tespitinde kullanılan verilerde TRH-2010 tablosunun kullanılmasında isabetsizlik yok ise de bakiye ömrün hesaplanmasında tam hayat anüitesine göre 99 yaşına kadar hesaplama yapılması hatalı olmuştur. Buna göre İtiraz Hakem Heyetince yapılacak iş, tazminatın belirlenmesi için alınacak raporda davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibaret olup, anılan nedenle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Somut olayda Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti davacı yararına tam ve nispi olarak 7.842,02 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Sigortacılık Yasası 30/17 madde ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3), (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 31/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.