Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13712 Esas 2022/7962 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13712
Karar No: 2022/7962
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13712 Esas 2022/7962 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı tarafından sigortalı araç ile gerçekleşen kazada yaralandıkça ve sürekli maluliyet için maddi tazminat talep etti. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Heyeti, başvurunun usulden reddine karar verdi. Davalı vekili, itiraz ederek İtiraz Hakem Heyeti'ne başvurdu ve bu heyet davacının itirazını reddetti. Davacı vekili, karara temyiz başvurusunda bulundu. Mahkeme, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkin davanın esastan görülmeden önce dava şartı noksanlığı bulunup bulunmadığını araştırmak zorunda olduğunu belirterek, rapor alınmadan eksik bir şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını ifade etti. Karayolları Trafik Kanunu'nun doğrudan doğruya talep ve dava hakkına ilişkin 97. maddesi hakkında bilgi verildi. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun dava şartı noksanlığına dair 115. maddesi detaylı bir şekilde açıklandı. Ayrıca, çalışma gücü kaybının belirlenmesi için gereken mevzuat hükümleri ve raporların nasıl hazırlanması gerektiği belirtildi.
4. Hukuk Dairesi         2021/13712 E.  ,  2022/7962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun usulden reddine dair verilen karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 02/01/2021 tarihli davacının itirazının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 17/09/2019 tarihinde davalı tarafından sigortalı araç ile davalının sürücüsü olduğu araç arasında gerçekleşen kazada davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sürekli maluliyet için 50.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık hakem Heyetince,başvurunun usulden reddine karar verilmiş hükme karşı davalı vekilince itiraz yoluna başvurulmuştur.İtiraz Hakem heyetince davacının itirazının reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
    (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
    (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.
    2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun "Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı" başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'nın 24.07.2019 tarihli raporunda davacının trafik kazasında anksiyete bozukluğu tanısı ile %20 kalıcı maluliyeti olduğu rapor edilmiştir.
    Buna göre davacının yaralanmadan kaynaklı maluliyetinin tespiti için tüm tedavi evraklarının getirtilip değerlendirmek üzere içerisinde psikiyatri uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetinden kaza tarihinde geçerli yönetmeliğe göre ve temyiz eden davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek "anksiyete bozukluğu" nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı ve varsa oranının ne olduğu,anksiyete bozukluğunun ömür boyu devam edip etmeyeceği hususlarında gerekli görülmesi halinde bizzat muayenesi yapılarak ayrıntılı, gerekçeli, tıbbi tespitleri içeren, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara