Hırsızlığa teşebbüs - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/11263 Esas 2015/9433 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11263
Karar No: 2015/9433
Karar Tarihi: 17.11.2015

Hırsızlığa teşebbüs - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/11263 Esas 2015/9433 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

17. Ceza Dairesi tarafından incelenen davada, suça sürüklenen çocuğun hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçlarından yargılandığı belirtiliyor. Mahkeme, suça sürüklenen çocuk tarafından işlenen hırsızlık suçunu kabul ettiği ve nitelendirmede yanlışlık bulunmadığı sonucuna varmış. Ancak, suça sürüklenen çocuğun kastının aracın kendisine yönelik olduğu kabul edilerek mala zarar verme suçundan ceza verilmesi yersiz görülmüş. Ayrıca, ceza yaptırımı olarak seçenek hapis cezasının gereklerinin yerine getirilmemesi halinde hapse çevrilmemesi gerektiği vurgulanarak, aynı şekilde açıklanmayan hükümlerin açıklanmasında denetimin yapılması gerektiği belirtiliyor. Kararın gerekçeleri doğrultusunda, hükümlerin BOZULMASINA karar verilmiştir.
Detaylı açıklamak gerekirse:
- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından yargılandığı belirtiliyor.
- Suçun teşebbüs aşamasında kaldığı ve nitelendirmede bir yanlışlık bulunmadığı sonucuna varılmış.
- Ancak, mala zarar verme suçundan ceza verilmesi yersiz görülmüş. Suça sürüklenen çocuğun kastının aracın kendisine yönelik olduğu kabul edilerek mala zarar verme suç
17. Ceza Dairesi         2015/11263 E.  ,  2015/9433 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlığa teşebbüs, mala zarar verme

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı hırsızlık suçunun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Dosya kapsamından, olay günü gece saat 00.00 sıralarında suça sürüklenen çocuk ... ile temyiz dışı ... ve ..."ın müştekiye ait aracın kapılarını yokladıkları sırada müştekinin komşusu tanık... tarafından görülmeleri üzerine kovalamaca sonucu yakalandıkları, suça konu araçta yapılan incelemede, aracın sol arka kapı camının çizik olduğunun tespit edildiği, suça sürüklenen çocuğun atılı hırsızlık suçunu kabul etmediği, müştekinin de aşamalarda aracında çalınmak istenen her hangi bir eşyasının olup olmadığına dair her hangi bir beyanda bulunmadığı, bu halde teşebbüs aşamasında kalan hırsızlık suçunda suça sürüklenen çocuğun suçu inkara yönelik savunmaları da dikkate alındığında, kastının aracın kendisine mi yönelik olduğu yoksa araç içinde bulunan teyp vs eşyaya mı ilişkin olduğunun açık ve belli olmaması nedeniyle Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 21.01.2014 tarih, 2013/2-686 Esas ve 2014/19 Karar sayılı içtihadı da göz önüne alınarak, suça sürüklenen çocuk lehine yorumla, suça sürüklenen çocuğun kastının aracın kendisine yönelik olduğunun kabulü ile hırsızlık suçunun konusunun çalınmak istenen aracın kendisini oluşturması durumunda araca verilen zarardan dolayı ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde atılı mala zarar verme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
    2-Suça sürüklenen çocuk hakkında atılı hırsızlık suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezası ile kabule göre de mala zarar verme suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/1-f maddesinde yer alan “ceza süresinin yarısı kadar kamuya yararlı bir iş kolunda ücretsiz ve gönüllü olarak çalışma seçenek yaptırımına çevrildiği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106. maddesi 4. fıkrasında yer alan "çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde 11. fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki düzenleme karşısında, seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde de yazılı şekilde hapse çevrilmeyeceğinin gözetilmemesi,
    3-Suç tarihinde 1 adet hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararı bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında, atılı hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kalması da dikkate alındığında denetime olanak verecek şekilde somut bir değerlendirme yapılması gerektiği halde “unsurları oluşmadığından” şeklinde yetersiz gerekçe ile 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi ile sabıkalı olması gerekçesi ile 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesinin tatbik edilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara