Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11952 Esas 2022/8177 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11952
Karar No: 2022/8177
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11952 Esas 2022/8177 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı sigorta şirketi ile kaza geçiren davacının 5.200 TL'lik sürekli iş göremezlik tazminatı ve munzam zararı talebiyle açtığı dava sonucunda Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından 121.505,11 TL'lik tazminat kararı verilmiş, ancak davalı vekili itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacının başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Temyiz eden davacı vekili ise dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını talep etmiştir. Mahkeme, davacının başvuru yaparken dosyaya sunduğu Adli Tıp kurulu raporunun yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu belirterek, itirazın kabul edilmesi sonucu verilen kararın yanılgılı değerlendirme sonucu olduğu gerekçesiyle BOZMUŞTUR.
Kanun maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115. maddesi
- 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun \"Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı\" başlıklı 97. maddesi
- Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü
- Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği
- Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği
- Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik
- Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik
4. Hukuk Dairesi         2021/11952 E.  ,  2022/8177 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından 03/10/2019 tarih ve 2019/İHK-13089 sayılı itirazın kabulü ile başvurunun reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili; 18/07/2016 tarihinde müvekkilinin sürücü olarak bulunduğu motosiklet ile davalıya sigortalı aracın karıştığı kaza neticesinde yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 100,00 TL munzam zarar olmak üzere toplam 5.200,00 TL’nin davalıya ilk başvuru tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini 121.505,11 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, maluliyet raporunu kabul etmediklerini, sigortalı araç sürüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, temerrüd oluşmadığını, davacı yararına tam vekalet ücreti verilmemesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından, başvurunun kabulü ile 121.505,11 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 27/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, munzam zarar talebinin ise reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyetinin itirazın kabulü ile başvurunun usulden reddine dair verdiği karara karşı davacı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun "Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı" başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
    Tahkime başvurulmadan önce sigorta şirketine başvurulması gerekmekte ise de başvurulmasaydı dahi bu tamamlanabilir bir dava koşuludur. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelike, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelike uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    Somut olayda, kaza tarihi 18/07/2016 olup davacı taraf zorunlu trafik sigorta poliçesiyle sigortalı aracın kusuru ile sebep olduğu kazada davacının yaralanması nedeniyle davalı ... şirketine, tahkim başvurusundan önce başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince davacının başvuru yaparken dosyaya sunduğu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'nın 22/01/2019 tarihli raporunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'e uygun olmadığı gerekçesiyle başvurunun usulden reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmamıştır.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluk Sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK'nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Dairemizin yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. Bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği açıktır.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; 18/07/2016 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup davacı tarafından dosyaya ibraz edilen Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen kurul raporunda bahsi geçen yönetmelik hükümlerine göre maluliyet tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Şu halde; dosyada bulunan raporun kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik esaslarına göre düzenlendiği gözetilmek suretiyle inceleme yapılması, davalı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına ilişkin diğer itirazları da değerlendirilip karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara