Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3008 Esas 2022/10736 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3008
Karar No: 2022/10736
Karar Tarihi: 30.05.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3008 Esas 2022/10736 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2022/3008 E.  ,  2022/10736 K.

    "İçtihat Metni"



    Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/1, 168/2, 31/3, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 660,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair KAHRAMANMARAŞ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2010 tarihli ve 2010/56 esas, 2010/228 sayılı kararının 28/10/2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde, 10/01/2014 tarihinde kasıtlı bir suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Kanun'un 151/1, 168/2, 31/3, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 660,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kahramanmaraş 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2019 tarihli ve 2017/867 esas, 2019/521 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02/02/2022 gün ve 94660652-105-46-14991-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/03/2022 gün ve 2022/18075 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre, kayden 18/06/1993 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediği 12/01/2010 tarihinde 15-18 yaş grubu aralığında bulunduğu, hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ise 28/10/2013 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde 10/01/2014 tarihinde yeniden suç işlediği ve 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince 28/10/2013 tarihi ile 10/01/2014 tarihleri arasında dava zamanaşımı süresinin durduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde,
    Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 151/1. cümle maddesinde tanımlanan suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 66/2. maddeleri uyarınca mahkumiyete konu suça ilişkin olağan zamanaşımı süresinin 5 yıl 4 ay, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu, suçun işlendiği 12/01/2010 tarihinden hükmün açıklandığı ve mahkumiyet hükmünün kurulduğu 20/06/2019 tarihine kadar geçen süre olan 9 yıl 5 ay 8 günden, zamanaşımı süresinin durduğu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 28/10/2013 tarihi ile ikinci suçun işlendiği10/01/2014 tarihi arasında geçen 2 ay 14 gün mahsup edildiğinde 9 yıl 2 ay 24 günlük sürenin dolmuş olduğu nazara alındığında, hüküm tarihi itibariyle zamanaşımı sürelerinin gerçekleştiği gözetilmeksizin, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine göre, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında verilebileceğinin düzenlenmesi karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı, bu itibarla suça sürüklenen çocuk ... hakkında 19/01/2010 tarihinde düzenlenen iddianame içeriğine göre hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı ancak mala zarar verme suçundan açılmış bir dava bulunmadığı, ayrı bir iddianame ile de dava açılmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mala zarar verme suçundan mahkumiyet hükmü kurulması hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 30/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara