Esas No: 2021/11943
Karar No: 2022/8172
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11943 Esas 2022/8172 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11943 E. , 2022/8172 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun reddine dair karara karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 21/10/2020 tarih 2020/İHK-18717 sayılı davacının itirazının kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 12/03/2017 tarihinde davalı tarafından ... ile sigortalanan araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin meydana gelen tek taraflı kazada yaralandığını ve malul kaldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.700,00 TL sürekli iş göremezlik, 200,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 5.000,00 TL tazminatın 30/10/2019 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davacı taleplerini 12/05/2020 tarihli dilekçesi ile 54.635,41 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili; başvurunun usulden reddi gerektiğini, raporun geçerli olmadığını, davacının müterafık kusuru bulunduğunu, emniyet kemeri takmadığını, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderinin teminat kapsamında olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu kabul etmediklerini ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce başvurunun reddine karar verilmiş, davacının karara itirazı üzerine başvurunun kısmen kabulü ile 42.909,86 TL sürekli iş göremezlik, 689,76 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 108,70 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 43.708,32 TL’nin 12/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerekçelere , delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik'ine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; İtiraz Hakem Heyeti tarafından hükme esas alınan hükme esas alınan, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 21/10/2019 tarihli raporunda davacının maluliyetinin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre değerlendirilmesi sonucunda davacının engellilik oranının %5 olduğu tespit edilmiş, İtiraz Hakem Heyetince rapor hükme asas alınmıştır.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre düzenlenmesi gereklidir.
12/03/2017 kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan "Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" hükümleri esas alınması gerekirken kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre ve ayrıca sağlık raporu olarak düzenlenen raporun karara dayanak yapılması doğru olmamıştır.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki "Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre, temyiz eden davalının lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan 08/05/2020 tarihli aktüer bilirkişi raporunda TRH 2010 Tablosu'nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. 2001 doğumlu olan, kaza tarihinde 15,46 hesap tarihinde 18,55 yaşında olan davacının raporda bakiye ömür süresinin kaç yıl kabul edildiği belirtilmemiş, pasif dönemin 2061 yılı ve sonrası olarak kabulü ile hesap yapılmıştır. Rapor bu yönüyle hatalıdır
Bu durumda; daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden davacının TRH 2010 tablosuna göre bakiye ömür süresi belirlenecek şekilde aktif ve pasif dönem başlangıç bitiş tarihleri ve süreleri gösterilmek suretiyle denetime elverişli ek hesap raporu aldırılması gerekmekteyken eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı için 43.708,32 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına toplam 6.482,08 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/01/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 26,30 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.