Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15461 Esas 2022/8114 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15461
Karar No: 2022/8114
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15461 Esas 2022/8114 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/15461 E.  ,  2022/8114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki çift taraflı trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem heyetince davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR
    Davacı vekili, 8/6/2016 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında müvekkilinin yolcu konumundayken yaralandığını ve malul kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 98.850 TL maluliyet tazminatı talep etmiş ve ıslahla talebini 119.008,64 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü’ nden alınan 5/3/2019 tarihli Maluliyet Raporu İtiraz Hakem Heyeti tarafından benimsenmiş olup bu raporda davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 12,1 olarak belirlenmiştir. Ne var ki, anılan bu raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı, rapor tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü,
    Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapılmadığı görülmektedir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
    Bu durumda İtiraz Hakem heyeti tarafından; yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ölçülerine göre, en yakın Üniversite Hastanesi Adli Tıp Anabilim dalı Başkanlığından, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara