Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25080 Esas 2022/8138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/25080
Karar No: 2022/8138
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25080 Esas 2022/8138 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen karara davalı vekilinin itirazı reddedilmiş, bu karar da davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme, davacının trafik kazası sonrasında maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği, Adli Tıp Kurumu ya da adli tıp anabilim dallarının muayenesi sonucunda davacının maluliyet oranının belirlenmesi gerektiği kararına varmıştır. Ayrıca, vekalet ücretinin nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerekliliğinin de göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise Sigortacılık Kanunu (5684 sayılı), Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik (16/13. madde) ve yürürlükte olan AAÜT'nin (17/2. madde) olduğu belirtilmiştir.
4. Hukuk Dairesi         2021/25080 E.  ,  2022/8138 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonucunda Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince verilen davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda; 30/08/2015 tarihinde davacı idaresindeki araç ile davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı çift taraflı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını, belirsiz alacak olarak talepte bulunduklarını beyanla, % 10 çalışma gücü kaybından kaynaklanan 4.300,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 4 ay geçici işgöremezlik için 50,00 TL, 1 ay bakıcı gideri için 50,00 TL olmak üzere şimdilik 5.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık hakem heyetince tüm dosya kapsamına göre; talebin kabulü ile 58.697,61 TL sürekli işgöremezlik, 3051,65 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 775,42 TL bakıcı giderine 16/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itiraz hakem heyetince; davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak daha önce taraflar arasında görülen ve açılmamış sayılmasına karar verilen Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/170 Esas 2019/276 Karar sayılı dosyasında alınan ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 04/03/2019 tarihli raporda davacının yaralanmasının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı kanaati bildirilmiştir. Eldeki dosyada ise; davacı tarafça sunulan 24/06/2019 tarihli K. Maraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 24/06/2019 tarihli raporda 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının % 10 maluliyeti olduğu belirlenmiş; söz konusu rapor itiraz hakem heyetince benimsenmiştir. Her ne kadar ATK raporu kaza tarihinde geçerli yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmemiş ise de davacının arazlarının sekel bırakmadan iyileşmiş olduğu belirlenmiş, yaklaşık 3 ay sonra alınan üniversite hastanesi raporu ise davacının % 10 malul kaldığı belirlemesi yapmış olduğu ve birbirinden fahiş derecede farklı maluliyet oranı belirleyen iki raporun bulunduğu da dikkate alındığında, raporlar arasındaki açık çelişkinin giderilmesi zorunluluğu bulunduğundan, itiraz hakem heyeti tarafından bu konuda yapılan inceleme eksik olmuştur.
    Bu durumda itiraz hakem heyeti tarafından; kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakları temin edildikten sonra, Adli Tıp Kurumundan veya başka üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından davacının bizzat muayenesi de yapılarak, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ölçülerine göre, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda dosyadaki raporlar arası çelişkiyi gideren, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara