Esas No: 2021/14004
Karar No: 2022/8184
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/14004 Esas 2022/8184 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/14004 E. , 2022/8184 K.Özet:
Davacı, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talep etti. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından reddedilen başvuru üzerine davacı vekili itiraz etti. Ancak, İtiraz Hakem Heyeti de başvurunun reddine karar verdi. Davacı vekili karara temyiz etti ve mahkeme, davanın esasına girilmesine engel niteliğindeki bir eksiklik olduğunu tespit etti. Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden rapor alınması gerektiğini belirtti. Mahkeme, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verdi.
6100 sayılı HMK'nın 114 ile 115. maddelerine göre davaların esasına girilmesi için davanın şartlarına uyulması gerekmektedir. Davanın açılması için dava şartlarının karşılanması yeterli değildir, ayrıca kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşulların da sağlanması gerekmektedir. Eksiği tamamlanabilecek dava şartlarında eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacı tarafın itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 11/06/2017 tarihinde davalı ... şirketi nezdinde ... poliçesi ile sigortalı olan aracın arkasından ambulans gelmesi sebebi ile kırmızı ışıkta geçtiği sırada yan yoldan gelen diğer araç ile çarpışmasına bağlı gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak toplam 41.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davanın reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK'nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK'nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.Somut olayda hükme esas alınan Necmettin Erbakan Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen bila tarihli raporda davacının, travma sonrası stres bozukluğuna bağlı tüm vücut fonksiyon kaybı oranı % 30 olarak hesaplanmış, hakem heyetince ruhsal hastalıklar grubundaki hastalıkların 1 yıl sonra kontrolünün gerektiği, özür oranının belirtilere göre değil işlevsellik düzeyine göre verileceği düzenlemesi karşısında sunulan raporun bu unsurları taşımaması nedeni ile talebin reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından ise başvurandaki arzların ruhsal mahiyette olmasına rağmen heyette uzman ruh hastalıkları hekiminin bulunmaması, ruh hastalıklarının izleme ve takip süreci sonunda süreklilik arz edip etmediğinin tıbben tespiti ve değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş olmakla beraber eksikliğin yukarıda açıklanan nedenlerle tamamlanabileceği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra muayenesi de yapılarak, kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen" travma sonrası stres bozukluğu" nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı, kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, belirtilen travma sonrası stres bozukluğunun süreklilik arz edip etmediği ve sürekli değilse ne kadar süre devam edeceği konusunda Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden içerisinde psikiyatri uzmanı da bulunan bir heyetten açıklayıcı, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre, karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.