Esas No: 2021/11953
Karar No: 2022/8170
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11953 Esas 2022/8170 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11953 E. , 2022/8170 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 08/10/2019 tarih 2019/İHK-13446 sayılı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 18/08/2017 tarihinde müvekkiline, davalıya ... poliçesi ile sigortalı olan aracın çarpması neticesinde yaralandığını %29 oranında maluliyeti bulunduğunu, bir kısım ödeme yapılmış ise de yeterli olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatını 07/08/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; 17/05/2019 tarihli dilekçesi ile talebini 207.255,13 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kusur oranında sorumluluklarının bulunduğunu bu nedenle kusur oranının tespiti gerektiğini, dosyaya ibraz edilen maluliyet raporunu kabul etmediklerini, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınarak maluliyet oranının tespiti gerektiğini, temerrüde düşmediklerini, davacı lehine tam vekalet ücreti verilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından, başvurunun kabulü ile 207.255,13 TL’nin 23/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte başvurana verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair verilen karara karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerekçelere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Kazanın meydana geldiği 18/08/2017 tarihi itibari ile “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” yürürlükte olup, davacının maluliyetinin bu yönetmeliğe göre belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve Hakem Heyetince hükme esas alınan Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından verilen 19/07/2018 tarihli Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ine göre tanzim edilen raporda, davacının kaza nedeni ile yüzünde meydana gelen skar nedeni ile %5, travma sonrası stres bozukluğu nedeni ile %25, kaza nedeni ile toplamda %29 oranında özürlülük oranı olduğu belirtilmiş, hakem heyetince bu oran dikkate alınarak talebin kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar doğru yönetmelik esas alınarak rapor tanzim edilmiş ise de davacının dava konusu kazadan kaynaklı olarak psikiyatrik değerlendirmelerini yapacak uzman doktorun bulunmadığı gibi kaza ve özürlülük arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı ayrıca psikolojik rahatsızlığın ömür boyu sürüp sürmeyeceği ve maluliyete etkisinin ne olacağı hususlarının irdelenmediği anlaşılmış olup rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra muayenesi de yapılarak, aralarında psikiyatri uzmanının bulunduğu heyetten kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınarak kazadan sonra oluştuğu belirtilen" travma sonrası stres bozukluğu" nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı, psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, belirtilen travma sonrası stres bozukluğunun süreklilik arz edip etmediği ve sürekli değilse ne kadar süre devam edeceği tespit edilerek ve maluliyet oranının belirlenerek sonucuna göre davalı lehine oluşan kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi vekalet ücretine hükmedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17. maddesi ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek: RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.