Esas No: 2021/13624
Karar No: 2022/8103
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13624 Esas 2022/8103 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13624 E. , 2022/8103 K.Özet:
Sigorta tahkim davasında davacı yararına verilen kararın davalı vekilinin itirazı sonucu reddedilmesi ve yapılan temyiz başvurusu üzerine dosya incelendi. Mahkeme, kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı için davalı vekilinin sair temyiz itirazlarını reddetti. Ancak, maluliyet oranının doğru belirlenmediği için maluliyetin belirlenmesi konusunda eksik inceleme yapıldığına karar vererek kararı bozdu. Ayrıca, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri göz önüne alındığında vekalet ücretine ilişkin itirazın reddedilmesinin yanlış olduğuna karar verildi. Kararda, Sigortacılık Yasası'nın 30/17 maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrası kanun maddeleri olarak yer aldı. Ayrıca, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17. maddesindeki hükümler detaylıca açıklandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 24.10.2017 günü davacının idaresindeki motorsiklete davalıya trafik sigortalı (...) aracın çarpması ile meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek HMK 107 maddesi uyarınca alacak belirlendiğinde artırılmak üzere 14.000,00 TL daimi iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL bakıcı gideri, 1.200,00 TL rapor ücreti olmak üzere toplam 15.400,00 TL maddi tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş; 02.03.2020 tarihli bedel artırım dilekçesi ile talebini 89.274,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davalı ... şirketinin sürekli iş göremezlik zararı için ödeme yaptığını bu nedenle sorumluluğunun kalmadığını, tazminat hesabında genel şartların dikkate alınmasını, tedavi gideri, geçici dönem bakıcı gideri ve geçici iş göremezliğin teminat kapsamı dışında olduğunu, kusur durumunun tespit edilmesini, avans faizinin reddi gerektiğini ileri sürerek başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 76.291,76 TL bakiye sürekli iş göremezlik zararı , 10.367,59 TL geçici iş göremezlik , 1.414,22 TL bakım gideri olmak üzere toplam 88.073,57 TL tazminatın 18.11.2019 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ...Ş’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş; karara, davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; itirazın reddine karar verilmiş; itirazın reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza neticesinde davacı ...’ın maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 25.10.2019 tarihli rapor İtiraz Hakem Heyeti tarafından benimsenmiş olup anılan bu raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan daimi maluliyeti %13, geçici iş göremezliği 270 gün olarak belirlenmiştir. Ne var ki, anılan raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı, rapor tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapılmadığı görülmektedir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda, İtiraz Hakem Heyeti tarafından kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakları temin edildikten sonra, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ölçülerine göre, uzman bilirkişi heyetinden davacının kaza nedeniyle uğradığı daimi/geçici çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-) Somut olayda, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı yararına davalı aleyhine tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiş; davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itiraz reddedilmiştir.
Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte olan 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17. Maddesinde; "(1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır.
(2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez." hükmü düzenlenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan itiraz başvurusunun reddi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.