Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/1234 Esas 2022/8157 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1234
Karar No: 2022/8157
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/1234 Esas 2022/8157 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta Tahkim Komisyonu'nun Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen bir karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı sigorta şirketinden aracın karıştığı kazada yaralanan müvekkilinin gerçek zararını karşılamayan bir ödeme yaptığını ve aradaki farkın 5.001 TL olarak ödenmesini talep etmiştir. Sonrasında bu talep 183.924,52 TL'ye yükseltilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti davacı lehine karar vermiştir, ancak davacının önceki alacağının temliki ve husumet ehliyeti konularında bir değerlendirme yapılmadığı için karar bozulmuştur. Ayrıca, kararda davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti için yanlış bir hesaplama yapıldığı belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Sigortacılık Yasası'nın 30/17 maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrası. Vekâlet ücreti hesabı için ise Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi'nin asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri kullanılması gerekmektedir.
4. Hukuk Dairesi         2022/1234 E.  ,  2022/8157 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 29/04/2020 günlü kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;

    K A R A R

    Davacı vekili, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın karıştığı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davalı tarafça 24/09/2018 tarihinde 84.066,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamadığını aradaki farkın ödenmesi için davalı tarafa yeniden başvurulduğunu, hesap yapıldığı takdirde ödemenin eksik olduğunun anlaşılacağını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.001,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, 21/01/2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile talebini 183.924,52 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulüne 183.924,52 TL fark maluliyet tazminatı alacağının 01/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline
    karar verilmiş, anılan karara karşı itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, cismani zarardan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, kazada yaralanan davacının 19/07/2019 tarihinde Manisa .... Noterliğinde Güvence Hesabının 148885 nolu dosyası üzerinden hak edeceği maddi ve manevi tazminat alacağının 42.000,00 TL tutarındaki kısmını ..... Medikal ve Otomasyon İth. İhr. San. Tic. Ltd Şti ünvanlı şirkete devir ve temlik ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Hukuki bir işlem (tasarrufi işlem) olan alacağın temliki sonrasında alacak üçüncü kişiye intikal etmektedir. Bu andan itibaren üçüncü kişi, borçlu karşısında alacaklı sıfatını kazanmaktadır. Niteliği itibariyle alacağın temliki, alacaklının tasarruf işlemidir. Temlik, alacağın tamamı için yapılabileceği gibi bir kısmı için de yapılabilir (somut olaydaki gibi). Tam temlikte alacağın aslı ve fer’ileri temlik alana geçmekte olup, alacaklı borç ilişkisinde taraf olmaktan çıkar. Kısmi temlikte ise, temlik edilen asıl alacak ve bu oranda fer’ilerinin temlik alana geçmesi söz konusudur. Temlik edilmeyen kısım itibariyle borçlunun temlik eden alacaklıya karşı sorumluluğu devam eder. Temlik alan, temliki ve alacağın varlığını ispat ederek borçludan talepte bulunur. Temlik ile birlikte temlik alan, alacağın aslı ve fer’ileriyle birlikte, alacağa bağlı rüçhan haklarını da iktisap eder. Dolayısıyla temliğe konu alacak itibariyle dava ve takip hakkı da temlik alana geçer. Alacağın temlikinde esasen borç değişmez, sadece onu talep edecek taraf değişmiş olur.
    Şu halde, alacağın temliki ile kısmi temlikte temlik edilen miktarın alacaklısının yerine yeni bir alacaklının geçeceği kuşkusuz olup, İtiraz Hakem Heyetince, hem alacağın temliki hem de devredilen alacak miktarı olan alacağın 42.000,00 TL'lik kısmı için bir değerlendirme yapılmadığı gibi, karar tarihinden önce devredilen bu kısım için davacının aktif husumet ehliyeti yönünden de bir değerlendirme yapılmaması bozma nedenidir.
    Bu durumda, yukarıdaki açıklamalar ışığında, alacağın (kısmi) temliki gözönünde tutularak, temlik konusu ile davacının alacağının 42.000,00 TL'lik kısmı için aktif husumet ehliyeti konusunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara