Esas No: 2021/21929
Karar No: 2022/8161
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21929 Esas 2022/8161 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/21929 E. , 2022/8161 K.Özet:
Mahkeme, bir davanın kısmen kabul edilmesi sonrasında yapılan temyiz başvurusunu değerlendirdi. Davacı, söz konusu olayda kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat talep etmişti. Yapılan incelemeler sonrasında, davacının yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği ancak daha fazla tazminat miktarının hukuka uygun olmadığı belirlendi ve Daire kararının çoğunluğu tarafından kararın onanması yönünde bir karar alındı. Kararda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi detaylı bir şekilde açıklandı. Bu maddeye göre, manevi zararın karşılanması adına verilecek para tutarı, hâkimin özel durumları ve diğer şartlar göz önünde bulundurularak adalete uygun olmalıdır. Ayrıca, takdir edilecek miktar, amaçlanan manevi tatmin duygusuna ulaşmak için gerekli olan miktarda olmalıdır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 29/06/2021 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemiz 13/10/2020 gün ve 2020/2230 E.- 2020/3352 K. sayılı ilamında "…mahkemece uyulan Dairemizin son bozma ilamında açıkça ifade edildiği üzere, dava konusu söz ve ifadeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, ifade özgürlüğü kapsamında korunması gereken kişisel değer yargısı niteliğinde olmayıp, eleştiri sınırlarını aşan, davacının kişilik haklarını zedeler nitelikte olup, kişilik haklarına saldırı mahiyetindedir. Ayrıca mevcut delillere göre eylemin sübutu hususunda da herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Şu durumda; kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamış ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraflar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı 80,70 TL onama harcının davacıdan ve aşağıda dökümü yazılı 252,16 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 02/06/2022 gününde Üye ...'nin karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, annesiyle ilgili Adli Tıp Kurumu'na gönderilen dosyanın sonucunu öğrenmek için Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan davalının makamına çıktığını, dosyanın neden Adli Tıp Kurumundan dönmediğiyle ilgili bilgi almak istediğini, ancak davalının kendisine karşı hakaret içerikli ithamlarda bulunduğunu belirterek, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
6098 sayılı TBK m. 58 hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Somut olayda; olayların gelişimi, tarafların konumu, sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihi, davalının kullandığı ifadeler ile yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, davacı taraf yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt seviyede tazminata hükmedilmesi gerektiği düşüncesiyle Dairemizin sayın çoğunluğunun onama kararına katılmıyorum.