Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15538 Esas 2022/8107 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15538
Karar No: 2022/8107
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15538 Esas 2022/8107 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta şirketi ile müşterisi arasındaki trafik kazası sonucu oluşan maddi tazminat talebi konusundaki sigorta tahkim davası hakkında yapılan başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiş, ancak maluliyet raporunda yürürlükteki yönetmeliğe uygun şekilde belirleme yapılmadığı için kararın bozulmasına ve yeni bir rapor hazırlanmasına karar verilmiştir. Ayrıca, vekalet ücreti hesaplanırken sigortacılık kanununun ilgili maddesi ve yönetmeliğe uyulması gerektiği belirtilerek, tam nisbi vekalet ücreti kararının yanlış olduğuna karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 17. fıkrası ve 19/01/2016 tarihli, 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasıdır.
4. Hukuk Dairesi         2021/15538 E.  ,  2022/8107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkındaki Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 15/02/2021-2021/İHK-4322 sayılı kararının sigorta şirketi (davalı) vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu ve davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı tek taraflı kaza sonucunda müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını belirterek maddi tazminat talep etmiştir.
    Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulü ile 360.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, sigorta şirketi vekilinin itirazı üzerine; itirazın reddine karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonunu İtiraz Hakem Heyeti kararı sigorta şirketi (davalı) vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, karşı taraf vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası nedeni ile bedensel zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, meydana gelen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuştur.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda, davacıda oluşan maluliyet oranının tespitine yönelik olarak düzenlenen raporda Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinin esas alınarak rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca; davacıda oluşan maluliyetin tespitine yönelik olarak alınan raporda, davacıda omuzdaki hareket kısıtlılığı ile birlikte travma sonrası stres bozukluğu nedeni ile de maluliyet oluştuğu belirtilmiş, ancak maluliyet raporunda, travma sonrası stres bozukluğunun tedavi ile iyileşip iyileşmeyeceği, belirlenen oranın davacının bakiye ömrü boyunca devam edip etmeyeceği ve kaza ile maluliyet arasındaki illiyet bağına ilişkin ayrıntılara yer verilmemiştir. Rapor bu haliyle karar vermeye elverişli değildir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre düzenlenmesi gereklidir. Davaya konu kaza tarihi 15/10/2018 olup, kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliktir. İtiraz Hakem Heyetince karara esas alınan maluliyet raporunun yürürlükteki yönetmeliğe uygun düzenlenmediği anlaşıldığından bu raporun karara esas alınması isabetsizdir.
    Buna göre, İtiraz Hakem Heyetince kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca ve davacının psikolojik/fizyolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasında getirtildikten sonra, (sadece somut olaya münhasıran olmak üzere) davacının Adli Tıp Kurumunca muayenesi yapılarak Adli Tıp Kurumundan, kazadan sonra oluştuğu belirtilen psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, post travmatik stres bozukluğuna ilişkin tespit edilen maluliyet oranının davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceğinin de ayrıca değerlendirildiği, usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre, temyiz eden davalının lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3- İtiraz Hakem Heyetince başvuru sahibi lehine vekalet ücretine karar verilirken Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 17. fıkrası ve 19/01/2016 tarihli, 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine(maktu ücretin altında kalmamak kaydı ile) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nisbi vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karşı taraf vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara