Esas No: 2021/13544
Karar No: 2022/8227
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13544 Esas 2022/8227 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13544 E. , 2022/8227 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ...Ş aleyhine 04/06/2020 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine dair verilen 25/12/2020 tarih ve 2020/İHK-27006 sayılı kararın taraf vekilleri tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 20/05/2012 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın, davacının kullandığı motosikletle çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının malul kaldığını, yapılan başvuru sonucu bir miktar ödeme yapıldığını, ancak davacının şikayetlerinin giderek artması sonucu Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 03/01/2020 tarihli raporda maluliyet oranının %12.1 olarak belirlendiğini, tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği ve 30 gün bakıcı ihtiyacının oluştuğunu, maluliyet artışına ilişkin davalıya başvuru yapıldığını, eksik evrakların tamamlanmasına karşın dönüş yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 39.000,00 TL sürekli ve 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici bakıcı gideri ve 500,00 TL faturalandırılmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 41.000,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; talebin zamanaşımına uğradığını, KTK’nın 111. maddesi uyarınca 2 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini, davacıya %3 maluliyet oranı ve davalıya trafik sigortalı aracın %75 kusuru üzerinden 24/07/2017 tarihinde 10.395,00 TL tazminat ödendiğini, bu ödemeden sonra sunulan raporda, maluliyet oranının arttığına yönelik bir tespit bulunmadığını, çelişkinin giderilmesi için yeni bir rapor alınması gerektiğini savunarak, başvurunun reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; zamanaşımı def’nin reddine karar verilmiş; maluliyet raporunda kaza ile illiyet bağı kurulması nedeniyle kesin maluliyet oranının arttığı sonucuna varıldığı, tedaviye ilişkin belgeler sunulmamış olsa da sunulan raporla maluliyet oranının tespit edilmiş olduğu, davalı tarafından ibranamenin sunulmadığı gibi ödenen tazminat ile tespit edilen zarar arasında fahiş fark bulunduğu, sürücü belgesiz motosiklet kullanımı nedeniyle %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığı gerekçesiyle; başvurunun kısmen kabulü ile 39.000,00 TL sürekli ve 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL belgelenmeyen tedavi gideri ve 398,88 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 4.898,00 TL'nin 17/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; davalının itirazının reddine dair verilen karara karşı taraf vekillerince temyiz yoluna başvurulmuştur.
1) Davacı vekilinin temyizi yönünden; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı tarafından itiraz edilmemiş olmasına, İtiraz Hakem Heyetince de davalı vekilinin itirazlarının reddedilmiş olmasına ve hükmedilen miktarın değişmemiş olmasına göre davacı vekili artık temyize gelemeyeceğinden, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı vekilinin temyiz istemleri yönünden yapılan incelemede;
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 03/01/2020 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %12.1 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde ÇGMKGKOTİY ve ekindeki cetvellerin kullanılması usule uygun ise de, raporda artan maluliyet oranı ile gelişen yeni bir durum olup olmadığı konusunda bir belirleme bulunmamaktadır. Rapor bu yönüyle açık ve denetime elverişli değildir.
Her ne kadar dosyada mevcut değilse de davalının 24/07/2017 tarihinde yaptığı ödemeye esas alınan Karadeniz Teknik Üniversitesinin 13/04/2017 tarihli raporunda maluliyet oranının %3.3 olarak belirlendiği, davalının %3 oranını benimseyerek ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Her iki rapor arasında maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan artış/gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılan bir araştırma da bulunmamaktadır. Davacı, Hakem Heyetinin 30/07/2020 tarihli ara kararı uyarınca, davalının yaptığı ödeme sonrasında yapılan tedavilerle ilgili belgeleri sunmamış, İtiraz Hakem Heyetince ise; davacının başvuruya sunduğu 03/01/2020 tarihli raporun kaza ile zarar arasında illiyet bağını kurar mahiyette olduğu gerekçesiyle, davalının itirazının reddine karar verilmiştir. Bu haliyle de İtiraz Hakem Heyetince yapılan yargılama eksik incelemeye dayalıdır.
Davacıya %3 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik uyarınca alınacak yeni bir raporda, artan maluliyet ile gelişen yeni bir durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerekmektedir.
Şu halde davacının artan maluliyete ilişkin talebi bulunması karşısında İtiraz Hakem Heyetince yapılacak iş; davacının kaza sonrası tüm tedavi belgeleri getirtilerek ve taraflardan 24/07/2017 tarihli ilk ödemeye esas alınan, ancak dosya kapsamında bulunmayan ve davacının %3.3 oranında maluliyetini belirleyen rapor temin edilerek, davacının eldeki dosyaya sunduğu 03/01/2020 tarihli maluliyet raporu ile karşılaştırılarak irdelenmesi suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının davaya konu kaza nedeniyle artan maluliyetinin bulunup bulunmadığının en yakın bir üniversitenin adli tıp anabilim dalı başkanlığından gerekçeli, denetime elverili ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3) Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 06/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.