Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13407 Esas 2022/8268 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13407
Karar No: 2022/8268
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13407 Esas 2022/8268 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ticaret Mahkemesi'nde Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen bir kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Hukuk Dairesi dosyayı inceledi. Kararda, trafik kazası sonucu ölen kişinin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olarak davacılar Suriye uyruklu olduğu için teminat gösterme yükümlülüğünün olup olmadığına ilişkin yeterli araştırmanın yapılmadığı belirtildi. MÖHUK madde 48/2'ye göre, yabancı davalıların teminattan muaf tutulabileceği ifade edilirken, karşılıklılık ilkesine de dikkat çekildi. Bu nedenle, davacıların teminattan muafiyetinin bulunup bulunmadığının Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına göre değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Kanun maddesi açıklanırken, karar yazısında HTML etiketleri kullanılmamıştır.
4. Hukuk Dairesi         2021/13407 E.  ,  2022/8268 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 24/01/2021 tarih ve 2021/İHK-2416 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili;davalı ... nezdinde ... poliçesi ile sigortalı aracın, davacıların eşi ve anneleri olan desteklerinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu, aracın,11/06/2016 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda, .....’ün vefat etmesi nedeniyle,davacıların destekten yoksun kaldığını,sigorta şirketine tazminat talebiyle yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını, beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik, davacılar için toplam 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, poliçe limitine göre talebini eş ... için 146.331,80 TL’ye , çocuk Nur için 36.338,68 TL’ye, ve çocuk Mahmud için 27.811,03 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili;başvurunun reddini talep etmiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı ileri sürülen davacı vekilinin itirazlarının kabulü ile kararın kaldırılmasına; başvurunun kısmen kabulü ile 108.428,64 TL’ nın ...'a, 33,265,18 TL’nın .....'a, 26.691,38 TL’nın .....'a verilmek üzere 12/03/2020 temerrüt tarihinden işleyen yasal faizi ile davalı ... şirketinden alınarak adı geçen başvuranlara verilmesine, fazla istemin reddine, karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30. maddesinin 12. fıkrası gereği, sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL'yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    Hakem Heyetince, davacı çocuklar ...... için için 33,265,18 TL ve ..... için 26.691,38 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup davacılar ..... ve..... yönünden temyiz edilen karar, tazminat miktarı itibariyle kesin nitelikte olup bu nedenle davalı vekilinin adı geçen davacılar yönünden temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin davacılardan ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.
    5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden HMK'nun 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.
    MÖHUK madde 48/2’de ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.
    Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. Az yukarıda belirtilen anlaşmalardan biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi olup, anılan sözleşmenin 17. maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.
    Davacılar Suriye uyruklu olup, Hakem Heyetince davacıların teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 48/2. maddesinde dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu Mahkemece re'sen gözetilmelidir.
    Bu sebeple İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacıların teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına göre, davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise, dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar.... ve ...... yönünden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara