Esas No: 2021/12397
Karar No: 2022/8342
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12397 Esas 2022/8342 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12397 E. , 2022/8342 K.Özet:
Mahkeme, bir trafik kazasında yaralanan ve iş gücü kaybına uğrayan davacının talebi üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nin verdiği kararı incelemiş ve davacı lehine sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak, maluliyet oranının doğru şekilde belirlenmesi gerektiğini belirtmiş ve bu konuda eksik inceleme yapıldığına dikkat çekmiştir. Ayrıca vekalet ücreti konusunda da hatalı bir karar verildiğine değinilmiştir. Kararda, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. Fıkra hükümleri de açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 04/04/2019 tarih 2019/İHK- 2389 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili,davalı ... şirketinin trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasındasigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, iş gücü kaybına uğradığını belirterek 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile davalıdan tahsili talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 40.998,73 TL‘ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; başvurunun kabulü ile 40.998,73 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 05/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından itiraz yoluna başvurulması üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak 20/06/2018 tarihli Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp ABD Başkanlığı raporunda; davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %25 olarak belirlenmiştir. Anılan raporda davacının maluliyetinin travma sonrası stres bozukluğu nedeniyle oluştuğu tespit edilerek tedavi ile kısmen düzeldiği belirtilmiş ancak maluliyetin sürekli olup olmadığı belirlenmemiştir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, davacıda kaza nedeniyle oluştuğu tespit edilen travma sonrası stres bozukluğu maluliyetinin sürekli olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden ya da Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.