Esas No: 2022/3743
Karar No: 2022/11072
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3743 Esas 2022/11072 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/3743 E. , 2022/11072 K."İçtihat Metni"
Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak ve kamu malına zarar vermek suçlarından sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 179/3. maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 179/2, 152/1-a ve 168/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 4 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Niğde 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2019 tarihli ve 2018/339 esas, 2019/127 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/03/2022 gün ve 17571-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/04/2022 gün ve 2022/38337 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın 16/02/2018 günü kullanmakta olduğu 51 BC 927 plaka sayılı aracı ile seyir halinde iken Jandarma birimlerinin dur ihtarına uymadığı ve kaçmaya başladığı, kolluk birimlerinin aracı takibe aldığı ve durdurmak amacıyla önüne geçtikleri, sanığın durmayarak Jandarma aracına çarptığı ve kaçmaya devam ettiği, aracının lastiklerine ateş edilmek suretiyle durdurulan sanığın 1,47 promil alkollü olduğunun anlaşılması üzerine sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmak ve kamu malına zarar vermek suçlarından düzenlenen iddianame ile açılan kamu davası sonunda sanığın her iki suçtan da mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 01/07/2020 tarihli ve 2020/9972 esas, 2020/7345 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, bir fiil ile trafik güvenliğini tehlikeye sokmak ve kamu malına zarar verme suçlarının birlikte oluşması nedeniyle, 5237 sayılı Kanun'un 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı gereğince en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılması gerektiği, kamu malına zarar verme suçu için 5237 sayılı Kanun'un 152. maddesinde öngörülen hapis cezasının ise trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçuna göre üst sınır yönünden daha ağır olduğu, bu halde sanığın yalnızca daha ağır cezayı gerektiren kamu malına zarar verme suçundan cezalandırılması gerektiği halde, ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan da hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanık ...'ın yokluğunda verilen hükmün sanığın MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince “MERNİS adresi” ibaresi ile çıkarılan tebligat işleminin usule aykırı olmasından dolayı, hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, Niğde 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2019 tarihli kararının sanığa usule uygun olarak tebliğ edilip, kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (NİĞDE) 5. Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 27/03/2019 tarihli ve 2018/339 E., 2019/127 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 01/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.