Esas No: 2021/25591
Karar No: 2022/8304
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25591 Esas 2022/8304 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/25591 E. , 2022/8304 K.Özet:
Taraflar arasındaki rücuen tazminat istenmesi davasında, askerlik hizmeti nedeniyle oluşan zararın müteselsil sorumlu olan devlet tarafından ödendiği ve öteki sorumluya rücu edildiği belirtilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca ilgililerin birbirlerine karşı rücu hakları olabileceği ve rücu kapsamının hakim tarafından takdir edileceği ifade edilmiştir. Hakkaniyetin de kapsam belirlemede önemli bir unsur olduğu ve kusurun yanı sıra değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Anayasa'nın 72. maddesi gereği askerlik görevini yapan davalının kusuru nedeniyle tamamen sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun olmayabileceği, ayrıca zararın davalının uzmanlık alanına girmemesi nedeniyle davalı lehine önemli miktarda indirim yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; birleşen dava ve asıl davada davalılardan ....yönünden hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, asıl davada davalılardan ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.04.2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemizin 01.06.2020 gün 2018/1824 E. 2020/1410 K. sayılı ilamında; “…Dava, askerlik hizmeti dolayısıyla verilen zarar nedeni ile müteselsil sorumlu devletin ödediği tutarın, öteki sorumluya rücuuna ilişkindir.
Rücunun amacı, birlikte sorumlular arasında hakkaniyete göre denge kurmaktır. Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi, hakimin takdirini temel almıştır. Anılan madde buyruğuna göre, ilgililerin birbirlerine karşı rücu hakları olup olmadığını ve varsa kapsamını hakim takdir edecektir. Bu madde, her ne kadar birden çok kimselerin ortak kusurlarıyla zarar oluşturmalarını düzenlemiş ise de onu izleyen 51. maddedeki birden çok kişilerin değişik hukuksal nedenlerden sorumluluğunda da belirtilen kural geçerlidir. Öyleyse, çok tipli teselsülde de hakim, rücu kapsamını takdir durumundadır.
Kusur, kapsam belirlemede etkin ise de hakkaniyet de onunla birlikte değerlendirilmesi gereken önemli öğelerdendir. Davalı, Anayasa’nın 72. maddesi gereği, hakkı olan askerlik görevi sırasında kusuru ile zarara yol açmıştır. Hizmetin karşılığında ücret almaması ve bu hizmetin anayasal bir görev niteliğinde olması nedeniyle, tazminatın tamamından sorumlu tutulması, hakkaniyet öğesinin kapsam belirlemede dikkate alınmamış olunması sonucunu doğurur.
Davaya konu zararın davalılardan ...’ün zorunlu askerlik görevi sırasında gerçekleştiği ve konusunda uzman ve görevli olmadığı halde işin yaptırılmış olması da dikkate alınıp anılan öğe değerlendirmeye katılarak belirlenen tazminattan davalı lehine önemli miktarda indirim yapılması gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece birleşen dava ve asıl davada davalılardan ....yönünden hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, asıl davada davalılardan ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, söz konusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, 07/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.