Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13374 Esas 2022/8383 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13374
Karar No: 2022/8383
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13374 Esas 2022/8383 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta Tahkim Komisyonu, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesiyle sigortalanan aracın karıştığı kaza sonucu destek hayatını kaybettiği için davalıdan 114.695 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesine karar vermiştir. Ancak, davalı vekili hatır taşıma iddiasında bulunarak tazminattan indirim talep etmiştir. İtiraz Hakem Heyeti, hatır taşımalarından dolayı davalının tazminattan indirimi gerektiğine dair bir delil olmadığı gerekçesiyle davalının itirazını reddetmiştir. Ancak Yargıtay, bu konuda eksik inceleme yapıldığını belirterek kararı bozmuştur. Ayrıca, vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesi uyarınca hesaplama yapılması gerektiği ancak kararda hata yapılarak nispi vekalet ücretine hükmedildiği belirtilmiştir. Kararda, Sigortacılık Kanunu'nun 30/17 maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesi açıklayıcı olarak değerlendirilmiştir.
4. Hukuk Dairesi         2021/13374 E.  ,  2022/8383 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 19/10/2019 tarih 2019/İHK-11867 sayılı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda, 14/06/2018 tarihinde, davacının desteği olan eşinin yolcu olarak bulunduğu davalıca zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan araç ile dava dışı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu desteğin hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.990,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faiz ile beraber davalı sigortadan tahsilini talep etmiş; ıslahla talebini 114.695,00 TL olarak belirlemiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulüne, 114.695,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 31/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle destek tazminatı istemine ilişkindir.
    Davalı vekili cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki savunmalarında, davacının kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir.
    Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
    Somut olayda, davacı, başvuru dilekçesinde, desteğin davalı şirket tarafından sigortalanan aracın dava dışı sürücüsü ile akraba olduğunu belirtmiş; ancak akrabalığın derecesi ile desteğin araçta menfaat karşılığı mı hatır için mi taşındığı dosyadaki bilgi ve belgeler itibariyle anlaşılamamıştır. Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin iş bu itirazına yönelik olarak davalı vekilinin hatır defini destekler delil bulunmadığından bahisle reddine karar vermiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
    İtiraz Hakem Heyetince olayla ilgili ceza soruşturma dosyası ve dava açılmış ise ceza dava dosyasının bulunduğu yerden getirtilerek desteğin yolcu olduğu araçta menfaat karşılığı mı hatır için mi taşındığının araştırılması ve %20 oranında hatır indirimi yapılıp yapılmaması hususu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 07/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara