Esas No: 2016/4695
Karar No: 2016/7092
Karar Tarihi: 24.11.2016
213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/4695 Esas 2016/7092 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar ..., hakkında mahkumiyet; sanıklar ..., hakkında beraat
I-)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında “sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” suçlarından kurulan beraat kararlarına yönelik yapılan incelemede;
Sanık ...’nın 29.09.2005 tarihinden 22.12.2006 tarihine kadar şirketin ortağı olduğu dolayısıyla “2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” suçlarından dolayı sorumlu tutulduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki zamanaşımının gerçekleştiğine ilişen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümde düzeltme dışında isabetsizlik görülmediğinden sanıklar müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
1136 sayılı Kanun"un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “Sanıkların kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ayrı ayrı 1.100.00 TL vekalet ücretinin hazineden alınıp sanıklara verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-)Sanık ... hakkında “sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Sanığın, yokluğunda verilip 29.11.2011 tarihinde usulüne uygun tebliğ olunan hükmün, yasal süresinden sonra 09.12.2011 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
III-)Sanık ... hakkında “sahte fatura kullanmak” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
1-)Sanığın kullandığı ve sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen şirketler hakkında vergi raporu düzenlenip düzenlenmediği, dava açılıp açılmadığı araştırılarak varsa dava dosyasının ve düzenlenen tüm vergi raporlarının celp edilip incelenmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesinden sonra faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden faturaları düzenleyen şirket ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi;
2-)5271 sayılı CMK"nun 225. (1412 sayılı CMUK"nun 257 ve 150.) maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, vergi suçu raporu ile vergi dairesi başkanlığının 2004,2005 ve 2006 takvim yıllarında "sahte fatura düzenlemek ve kullanmak" suçlarından verdiği mütalaaya uygun olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26.02.2009 gün ve 2009/843 esas sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı halde birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan ve her takvim yılının ayrı suçu oluşturduğu ""sahte fatura düzenlemek"" ve ""sahte fatura kullanmak"" suçlarının birbirine dönüşmeyeceği de gözetilmeden mahkemece sanık hakkında sadece sahte fatura kullanmaktan dolayı tek bir yıl için hüküm kurulmuş olması,
3-)Sanık hakkında verilen hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olarak TCK"nun 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
IV-)Sanıklar ... ve ... hakkında “sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” suçlarından kurulan beraat kararlarına yönelik yapılan incelemede;
UYAP"tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğine göre sanık ..."in hükümden önce 05.11.2010 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 64/1. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, sanık ...’ın da hükümden sonra 20.07.2012 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nun 64/2. maddesi gereğince kamu davasının görüşülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
V-)Sanık ... hakkında “sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ‘2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme’ suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanıklar müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"nun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4,104/2. ve CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca isteme uygun olarak DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.