Esas No: 2021/22165
Karar No: 2022/8454
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/22165 Esas 2022/8454 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/22165 E. , 2022/8454 K.Özet:
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat davasında, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Yapılan yargılama sonrasında kısmen kabul kararı verilmiş, ancak takdir edilen manevi tazminatların bir miktar az olduğu görülerek kararın tekrar bozulması gerektiği belirtilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesine göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adıyla verilecek tazminat tutarının adalete uygun olması gerektiği, takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine uygun olarak belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesi ile Sigorta Sözleşmeleri Genel Şartlarının C.7. maddesi de incelenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27/03/2019 gün ve 2016/17703 E 2019/3683 K sayılı ilamında; “Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir . Bilindiği gibi ilke olarak bir davada, davalı sayısı birden fazla ise, dava bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi (HMK m. 7/I; HUMK'nın m. 9/II.c.1), aynı Kanun'un 16. maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesi ile ... Genel Şartlarının C.7. maddesinde, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davanın HMK 16. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinde açılmış olması bakımından yetki itirazının reddiyle işin esasına girilerek tarafların iddia, savunma ve delilleri toplanarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Davacı vekilinin 21/01/2019 tarihli dilekçesi ile davalı ...hakkındaki davadan vazgeçtiği anlaşıldığından söz konusu feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçeleri ile bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacıların davalılar... Turizm ve ...'ye yönelik manevi tazminatlarının kısmen kabulü ile; Eş ...'ya 10.000,00 TL, çocuklar ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 7.500,00 'er TL manevi tazminatın olay tarihinden (29/12/2014) itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılar... Turizm ve ...'den müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatların bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen kusura ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...'ye geri verilmesine 08/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.