Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/1280 Esas 2022/8448 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1280
Karar No: 2022/8448
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/1280 Esas 2022/8448 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasındaki trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi tazminat davası görülmüştür. İlk derece mahkemesince davalı şirkete başvuru yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından bozulan karar sonrası yapılan değerlendirme sonucu, ceza davasının kesinleşmesi beklenmeden karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi) ise, hukuk hakimini ceza mahkemesinin belirlediği maddi olgunun bağladığını belirtmektedir. Bu nedenle, ceza davasının kesinleşmesi beklenmeli ve değerlendirilerek karar verilmelidir.
Kanun Maddeleri:
- 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi)
4. Hukuk Dairesi         2022/1280 E.  ,  2022/8448 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR

    Hükmüne uyulan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/12/2018 tarihli 2018/4932 Esas 2018/12056 Karar sayılı ilamında özetle; “...Somut olayda davacılar, destek zararının tazmini için davalı şirkete yazılı olarak başvurmadan doğrudan doğruya dava açmış iseler de, salt yazılı başvuru hususu belirli bir süre verilerek tamamlanabilecek dava şartı niteliğinde olmakla, mahkemece davacılara yazılı müracaat etmeleri için kesin süre verilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” şeklindeki gerekçe ile bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesince verilen 01/06/2017 tarihli 2016/651 Esas 2017/331 sayılı karar ile 2918 Sayılı KTK’ nın 97. maddesi uyarınca dava tarihinden önce davalı ... şirketine başvuruda bulunulmadığı gerekçesi ile davalı ... yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine...Bölge Adliye Mahkemesi Dördüncü Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İstinaf kararının davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/12/2018 tarihli 2018/4932 Esas 2018/12056 sayılı kararı ile bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş; bozma sonrası ilk derece mahkemesince verilen 18/06/2020 tarihli 2019/280 Esas ve 2020/238 sayılı karar ile dava konusu kazanın müteveffanın tam kusuru ile gerçekleştiği, davalı tarafın kusursuz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destek tazminat talebine ilişkindir.
    Dosya kapsamından, davaya konu olay nedeniyle davalı tarafın sürücüsü hakkında taksirle ölüme neden olmak suçundan kamu davası açıldığı,...14. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/734 esas-2021/1215 karar sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucu mahkumiyet kararı verildiği, dosyanın halen istinaf incelemesinde olduğu ve hükmün henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.

    Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, hem ilmi hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir. Davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak davalı tarafın sürücüsü Nihat Uysal’ın taksirle ölüme neden olma suçundan sanık olarak yargılandığı ...14. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/734 esas-2021/1215 karar sayılı dosyanın henüz istinaf incelemesinin sonuçlanmadığı ve mahkumiyet kararının kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza davası sonucunun eldeki davayı etkilemesi söz konusudur. Açıklanan nedenle, ceza mahkemesindeki davanın kesinleşmesi beklenilmeli, kesinleşmiş ceza kararı da değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara