Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16740 Esas 2022/8515 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/16740
Karar No: 2022/8515
Karar Tarihi: 09.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16740 Esas 2022/8515 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği bir karar, Yargıtay tarafından bozulmuştur. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davaların kabul edildiğine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, mahkemenin dahili davalı ve davalıların İİK 277 ve devamı maddelerinin nasıl değerlendirildiği konusunda açık ve anlaşılır olmadığını ve kararın denetime uygun olmadığını belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Yapılan yeni yargılama sonucunda, dava konusu gayrimenkulün satış işleminde kötü niyetli olmadığı kanıtlanamadığı için 6. kişi olan davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 283/II maddesi gereği, davalı ...'ın satın aldığı taşınmazın gerçek değeri belirlenerek davalı ...'dan tahsil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda İİK'nun 282 ve 283/II maddeleri detaylı ve açıklayıcı bir şekilde anlatılmıştır.
4. Hukuk Dairesi         2021/16740 E.  ,  2022/8515 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ..., ...k, ..., ..., ..., ..., ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Hükmüne uyulan Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 12/02/2020 gün, 2018/3290 E- 2020/1260 K sayılı ilamında “... mahkemece dahili davalı ... ve davalı ... yönünden İİK 277 ve devamı maddelerinin nasıl değerledirildiği, ne gerekçe ile karar verildiği açık ve anlaşılır olmadığı gibi, karar denetime de elverişli olmadığı, bu sebeple hükmün dahili davalı ... ve davalı ... yönünden bozulması gerektiği” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş, karar davalı ..., .... ..., ..., ......., ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilinin tüm ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bent haricindeki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava İİK 277 ve devamına dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasıdır.
    İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
    Doğrudan doğruya borçludan değil de, borçlunun sattığı şahıstan mal iktisap edenler hakkında iptal kararı verilebilmesi; ancak kötü niyetli olduklarının kanıtlanması halinde mümkündür. Kötüniyetten maksat, borçlunun durumunun satın alan tarafından bilinmesi veya bilinebilecek durumda olmasıdır. Kötü niyeti kanıtlama yükümlülüğü ise davacı alacaklıya düşer. Kötüniyetin kanıtlanamaması halinde dava İİK'nun 283/2. maddesine göre bedele dönüşür.
    İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3.kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir
    Mahkemece davalı ... ile ilgili, her ne kadar dava konusu tasarrufta 4. kişi olarak görünse de ondan önceki satışların davalı borçlu tarafından kendi oğullarına yapılmış olmasına, davalı ...'a yapılan satışın tapuda vekaleten borçlu davalı tarafından yapılmış olmasına, davaya konu taşınmaz davalı ...'a satılırken de borçlu davalının hakimiyetinde olduğunun anlaşılmış olmasına ve düşük bedel ile satılmış olmasına göre davalı ...’ın kötü niyeti kabul edilerek davalı ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmişse de dosya kapsamına göre varılan sonuç doğru görülmemiştir.
    Dava konusu 6920 parsel; davalı borçlu adına kayıtlı iken 05/10/2006 tarihinde davalı borçlunun oğlu ...’a, 29/03/2007 tarihinde kardeşi olan ve davalı borçlunun diğer oğlu ...’a, 15/08/2007 tarihinde tekrar ...’a ve 16/05/2008 tarihinde de ...’tan da davalı ...'a devredilmiştir.
    Davalı ... dava konusu tasarruf işleminde 6. kişi konumunda olup, dava konusu gayrımenkulü düşük bedel ile satın alması davalı 6. kişi yönünden iptal sebebi değildir. Ayrıca; dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelere göre, davalı ...’un sahibi olduğu .... Otomotiv ve Tarım Ür. Tic. Ltd. Şti’nden davalı borçlunun traktör satın aldığı anlaşılsa da , davalı borçlu ile davalı ... arasında başkaca bir ticari ilişki olduğunun ve davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişi olduğunun somut deliller ile ispat edilememesine göre davalı ... yönünden davanın reddine, İİK 283/II hükmü gereğince davalı ...’ın davalı ...’a devrettiği taşınmazın 16/05/2008 tarihindeki gerçek değeri belirlenerek davalı ...’tan tahsiline karar verilmesi gerekirken iş bu gayrımenkul yönünden (6920 parsel) tüm davalılar aleyhine davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilinin tüm ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18.307,08 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen dava davalıları ..., ..., ..., ..., ...,...,...'tan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 09/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara