Esas No: 2021/13097
Karar No: 2022/8497
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13097 Esas 2022/8497 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13097 E. , 2022/8497 K.Özet:
Sigorta tahkim yargılaması sonucunda davacı, davalı tarafından sigortalanan aracın kazası sonucu yaralandığı gerekçesiyle 50.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsili istemiş, daha sonra bu talebi arttırarak 69.638,91 TL olarak belirlemiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti davacının talebini kısmen kabul etmiş ve 52.464,64 TL tazminatın 10 Eylül 2020 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar vermiştir. Davacı ve davalı vekilleri karara itiraz etmiş, İtiraz Hakem Heyeti davacının talebini yeniden inceleyerek nihai kararını vermiştir. Hukuk Dairesi ise tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde vekalet ücretlerinin hesaplanması konusunda Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi hükümlerine dikkat çekmiştir. Kararda ayrıca trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkin olarak TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin gerekliliği vurgulanmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri: Sigortacılık Kanunu 30/17, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 ve AAÜT'nin 17. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davanın kabulüne dair karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 03/02/2021 tarih, 2021/İHK-2614 sayılı itirazın kısmen kabulü ile itiraza konu kararın kaldırılmasına yeniden hüküm kurulmasına davanın kısmen kabulüne, dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 16/09/2019 tarihinde, müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklet ile davalı tarafından sigortalanan aracın kazası neticesinde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, talebini 24/11/2020 tarihli dilekçesi ile 69.638,91 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair kararın davalı vekilince itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince, itirazın kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 52.464,64 TL tazminatın 10/09/2020 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, TRH 2010 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve % 1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması; tazminat hesaplamasının davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek (işlemiş/ işleyecek devre belirlemesi için) baz alınarak yapılması için, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre (sürekli işgücü kaybı tazminat miktarı için davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, davacı vekilinin ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 09/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.