Esas No: 2021/13551
Karar No: 2022/8554
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13551 Esas 2022/8554 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13551 E. , 2022/8554 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 24.12.2020 tarih ve 2020/İHK-29045 sayılı itirazın reddine dair verilen kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili, 12.09.2017 günü davacı bisiklet sürücüsüne trafik sigortasız (...) aracın çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL daimi iş göremezlik tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan tahsilini istemiş; ıslah dilekçesi ile talebini 288.414,03 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 288.414,03.TL sürekli iş göremezlik tazminatının 21.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Güvence Hesabından tahsil edilmesine karar verilmiş; karara, davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; itirazın reddine karar verilmiş; itirazın reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak 20/03/2020 tarihli Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporunda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 34 olarak (epilepsi geçirme riski %5, travma sonrası stres bozukluğu %30) belirlenmiştir.
Maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi (12.09.2017) itibari ile yürürlükte olan 30/3/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve ekindeki cetveller uyarınca, usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi, ayrıca davacıda olay nedeniyle ömür boyu “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” oluşup oluşmayacağı hususunun belirlenmesi amacıyla üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından içerisinde Psikiyatri ve Nöroloji uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetinden önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp maluliyet oranı değiştiği takdirde, temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle gerekirse yeniden aktüer raporu alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 09/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.