Esas No: 2021/23067
Karar No: 2022/8646
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/23067 Esas 2022/8646 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/23067 E. , 2022/8646 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 11/11/2019 tarih ve 2017/2828 Esas, 2019/10433 Karar sayılı bozma ilamında; davacılar vekilinin diğer itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davalılardan ..... AŞ tarafından şirket arşivlerinin sel felaketinde zayi olduğu, bu nedenle sürücü ...'in 14/04/2007 tarihinde şirketlerinde çalışıp çalışmadığı ve yazılı bir taşıma sözleşmesi olup olmadığının tespit edilemediği, ... AŞ tarafından zayi belgesinin verildiğinin bildirilmesi karşısında, öncelikle zayi belgesinin dosyaya kazandırılması, davalı ... AŞ ile davalı ... arasında ne tür bir sözleşme olduğu, ekonomik yararlanma olup olmadığı, varsa sözleşmenin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, davalı ... AŞ tarafından davalı...'e düzenli ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılarak, davalı ... AŞ'nin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle davalı ... AŞ'nin işletenlik sıfatının bulunup bulunmadığı gerektiği hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece; ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;davalılardan ... A.Ş. hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, davalılardan .... Ltd. Şti. ve ...Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın reddine, davalılardan ... hakkındaki davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacılardan ... için 72.315,66 TL destek, 425,00 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 72.315,60 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 14/04/2007 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan.....'den alınarak adı geçen davacıya ödenmesine, davacılardan ...... için 4.000,00 TL manevi, davacılardan ... için 4.000,00 TL manevi, davacılardan ... için 4.000,00 TL manevi, davacılardan ... için 4.000,00 TL manevi, davacılardan ... için 4.000,00 TL, davacılardan ... için 4.000,00 TL manevi tazminat takdirine, olay tarihi 14/04/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan ...den alınarak adı geçen davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucunda vefat nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK'nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır.Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay'ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK'nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
Mahkemece, bozma kararı gereği yapılan araştırma ve getirtilen belgeler ile dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde davalılardan ... AŞ'nin işleten sıfatı olduğuna dair kanaate varılamadığından, ... A.Ş. hakkındaki dava husumet yokluğundan reddedilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.Somut olayda,kaza tarihi 14/04/2007 olup, kazaya karışan, davalı ...’in kullandığı ...... plakalı araç trafik kayıtlarında ... adına kayıtlıdır. Aracın üzerinde davalı ... şirketine ait logo ve resimlerin bulunduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Nitekim kaza sonrası tutulan Olay Yeri Tespit Tutanağında ... kullanımındaki aracın ... .....’e ait tavuk kamyonu olduğu belirtilmiş olup dosya içerisinde 13/04/2007 tarihli ... Piliç’e ait sevk irsaliyesinin bulunduğu görülmüştür.Yine bozma kararı sonrası dosyaya sunulan teslim tesellüm belgesinde; .... tarafından kullanılan araç ve içerisindeki ürünlerin ... sorumlusu olarak teslim tesellüm belgesini imzalayan ...’a teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece; davalılardan ... AŞ’nin, davalı ... tarafından kullanılan..... plakalı aracın KTK 85. maddesi uyarınca işleteni olduğu kabul edilerek, hükmedilen tazminattan davalı ... ile birlikte müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulması gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.