Esas No: 2022/3251
Karar No: 2022/11350
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3251 Esas 2022/11350 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/3251 E. , 2022/11350 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.07.2020 tarih, 2019/1-52 esas ve 2020/359 karar, 12.03.2020 tarih, 2018/1-337 esas ve 2020/176 karar, 23.10.2018 tarih, 2017/1-842 ve 2018/457 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere; temyiz kanun yolu başvurusunda bulunulduktan sonra, ilgililerin temyiz başvurusundan “Feragat” ya da “Vazgeçme” vb. içerikli taleplerinin, kanun yoluna başvurma hakkından feragat kapsamında değil yapılan kanun yolu başvurusunun geri alınmasını düzenleyen 5271 sayılı CMK’nın 266. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve talep içeriğinin açıkça temyiz başvurusunun geri alınması diğer bir deyişle yapılan temyiz başvurusundan vazgeçme iradesini yansıtıp yansıtmadığına bakılmasının gerekeceği, iradenin açıkça yapılan temyiz başvurusundan vazgeçmeye yönelik olması hâlinde, temyiz davasının açılabilmesi için gerekli olan “İstek” de ortadan kalkmış olacağından vazgeçilen bu temyiz davasından dolayı Yargıtayca temyiz incelemesinin yapılamayacağı, ayrıca ilk etapta sanığın 23.01.2019 tarihinde kendisine tebliğ edilen karara yönelik bir temyiz talebinde de bulunmadığı, 16.12.2021 tarihli dilekçesine kadar dosyaya sunmuş olduğu tüm dilekçelerinde kararın onanmasına yönelik taleplerinin olduğu, ancak 16.12.2021 tarihli dilekçesi ile temyiz ve eski hale getirme taleplerinde bulunduğu; bu itibarla somut olayda sanığın 24.01.2019, 25.01.2019, 07.02.2019, 26.02.2019, 22.03.2019 ve 05.04.2019 tarihli “Kararın onanmasını ve ivedi bir şekilde tarafıma bilgi verilmesini istiyorum.” şeklindeki dilekçeleri ile asıl iradesinin temyizden vazgeçmek değil de açık ceza infaz kurumuna geçiş yapmak, daha fazla kapalı ceza infaz kurumunda kalmamak için dosyanın bir an önce sonuçlanmasına/öncelikle incelenmesine yönelik olduğu, dilekçelerinde temyizden vazgeçtiğine dair açık bir ibare yazmadığı, kaldı ki bu dilekçelerin yazım tarihleri itibariyle ortada bir temyiz isteği henüz bulunmadığından temyizden vazgeçme durumunun da söz konusu olamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında, İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2018 tarihli kararı ile hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nın 142/2-b, 143 ve 62/1. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedildiği, bu hükme ilişkin sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının istinaf talepleri üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince, ilk derece mahkemesi hükmünün 3. paragrafında yer alan “Sanığa verilen cezadan yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle TCK 62/1 maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 6 Yıl 3 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” ibaresi hükümden çıkarılarak yerine “Sanığın eylemi teşebbüs aşamasında kaldığından TCK'nın 35/1-2.maddesi gereğince meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı suçun tamamlanma aşaması da göz önüne alınarak sanığın cezasından takdiren 1/4 oranında indirim yapılarak 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki etkisi nazara alınarak TCK 62/1. maddesi uyarınca cezası takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 4 Yıl 8 Ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmakla, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığa 23/01/2019 tarihinde tebliğ edilen hükme yönelik, 5271 sayılı CMK’nın 291/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süreden sonra 16/12/2021 tarihinde sanık tarafından yapılan temyiz isteminin ve yerinde görülmeyen eski hale getirme talebinin aynı Kanun’un 298. maddesi uyarınca REDDİNE, 06/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.