Esas No: 2021/8222
Karar No: 2022/8657
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8222 Esas 2022/8657 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8222 E. , 2022/8657 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 10/12/2016 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçeli müvekkiline ait aracın tamamen yandığı, sigorta şirketi tarafından araçta römork olmasaydı veya erken söndürülebilseydi hasarın bu kadar oluşmayacağından dolayı muafiyet uygulandığını belirterek, aracın rayiç değeri olan 120.000,00 TL’yi talep etmiş,talebini 170.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; hasarlı....plaka sayılı aracın,trafikten çekildiğine dair “çekme belgesinin”davalı şirkete ibraz edilmesine,hasarlı aracın davalı şirket tarafından belirlenen kişi ya da kişilere devrine,başvurucunun talebi olan 170.000,00 TL kabul edilerek davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 26. maddesi gereğince "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." Aynı Yasanın 176 ila 182. Maddelerinde ıslah müessesesi düzenlenmiştir. Islahla müddeabihin artırılması için, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı tutulması gerekir. Davaya konu tazminat, ticari araçta meydana gelen hasar bedeline ilişkin olup, zararın tespiti aşağı yukarı tahmin edilebilir niteliktedir. Kaldı ki fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava açılıp kesin ve gerçek zarar uzman bilirkişice tespit edildikten sonra, zamanaşımı süresi içinde ıslahla talep artırılabilir. Somut olayda, davacı vekili fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan, davalı kasko sigorta şirketinden aracın rayiç değeri olan 120.000,00 TL zararının davalıdan tahsilini talep etmiş; hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, aracın rayiç değerinin 170.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili, bilirkişi raporlarının ibrazından sonra, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı halde, dava dilekçesinde 120.000,00 TL sevhen yazıldığı gerekçe göstererek 27/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile aracın pert bedeline yönelik talebini 50.000,00 TL daha artırarak toplam 170.000,00 TL. Aracın pert bedelinin davalıdan tazminini istemiştir.
Bu durumda itiraz hakem heyetince, davacı tarafça fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı tutulmadan dava açıldığından, davacı vekilinin ıslah talebinin reddine, dava dilekçesinde talep edilen 120.000,00 TL aracın rayiç değerinin, davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre; Sigortacılık Kanun’unda 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13.maddesine "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın karar tarihinde AAÜT’de belirlenen maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.