Esas No: 2022/3122
Karar No: 2022/8619
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/3122 Esas 2022/8619 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/3122 E. , 2022/8619 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... vd. vekili Av. ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/04/2015 gününde verilen dilekçe ile iftira nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/11/2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemizin 03/12/2018 tarihli ve 2016/11949 esas, 2018/7469 karar sayılı ilamı ile; “davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak davalının iftira suçundan sanık olarak yargılandığı ceza dosyasının henüz temyiz incelemesinin sonuçlanmadığı ve mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin anlaşıldığı, dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza davası sonucunun eldeki davayı etkilemesi söz konusu olduğundan, ceza mahkemesindeki davanın kesinleşmesinin beklenilmesi, kesinleşmiş ceza kararı da değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 8.000,00 TL, davacı ... için 6.000,00 TL ve davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekili ile davacılar .... ve ... vekilinin tüm, davacı ...’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacı ...’ın vekalet ücretine ilişkin diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, iftira nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı ... dava dilekçesinde 10.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece bozmaya uyularak davacı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı ...’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; reddedilen kısım yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine 5.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi gereğince, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu . para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu
Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin manevi tazminat davalarında vekalet ücretini düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasında ise, manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, 2. fıkrasında ise, davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği düzenlenmiştir.
Yerel mahkemece davacı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda açıklanan düzenlemeye aykırı olarak davalı yan yararına fazla vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru olmamıştır. Ne var ki belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının, 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 10. bendinde yer alan “davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.000,00 TL nın davacı ...’dan alınıp davalıya verilmesine” şeklindeki sözcük dizisinden “5.000,00 TL” rakamının çıkartılarak yerine “4.080,00 TL” rakamının yazılmasına, davalı vekili ile davacılar ....ve ... vekilinin tüm, davacı ...’ın diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 900,09 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.