Esas No: 2021/13341
Karar No: 2022/8601
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13341 Esas 2022/8601 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13341 E. , 2022/8601 K.Özet:
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir. Davacı, kaza sonucunda % 5 oranında malul kaldığını ve yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek davalıdan 5.001,00 TL tazminatın faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Uyuşmazlık ve İtiraz Hakem Heyeti davayı reddederken, davacı vekili itiraz etmiş ve yapılan itiraz reddedilince karar temyiz edilmiştir. Kararda, tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. İşgücü kaybı tazminatı hesabında kullanılamayan yeni genel şartlar nedeniyle %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve progresif rant yöntemi kullanılarak hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda KTK'nın 90. maddesindeki \"bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda\" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu için iptal edildiği de bildirilmiştir. Ayrıca, karara esas alınan aktüer raporunun yetersiz olduğu vurgulanmış ve sonuç tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Kararın sonunda, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine ve peşin harcın davacıya geri verilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: KTK'nın 90. maddesinin \"bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda\" ibaresi Anayasa'ya aykırı olduğu için iptal edilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın reddine ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda bu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp % 5 oranında malul kaldığını, davalı tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.001,00 TL. tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; % 5 maluliyet için 11/12/2019'da 46.618,24 TL'nin ödenmesiyle sorumluluklarının son bulduğunu da belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davacının karşılanmamış zararı kalmadığının alınan aktüer raporuyla tespit edildiği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazasında bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, .... Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.Diğer yandan; Anayasa Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile KTK'nın 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ... Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir.
Somut olayda; davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve İHH tarafından da karara esas kabul edilen 20/07/2020 tarihli aktüer raporunda; TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre ve % 1,8 teknik faiz uygulanarak, işleyecek devre bakımından ise "devre başı ödemeli belirli süreli rant" yöntemi kullanılarak tazminat hesabı yapıldığı görülmektedir. Dairemizin içtihatları gereği hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu'nun ve progresif rant tekniğinin kullanılması gerektiğinden, karara esas alınan rapor yeterli bir rapor değildir.
Açıklanan nedenlerle; davacı için, TRH 2010 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından "progresif rant" formülü kullanılarak, davalının davadan önce ödediği bedelin güncellenmiş tutarı da düşülmek suretiyle sonuç tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.