Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/15691 Esas 2022/11455 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, hırsızlık suçu işlediği tespit edilen kişinin, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarının da işlediğini belirtmektedir. Ancak, bu suçlarla ilgili bir değerlendirme yapılmamış ve cezaların ayrı ayrı saptanıp karşılaştırılması gerektiği gözetilmemiştir. Bu sebeple, hüküm bozulmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, 141. maddesi ve 142. maddesi ile, 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 493/1. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesi kararın içinde geçen kanun maddeleridir.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
5237 sayılı TCK'nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCY'nın 493/1. maddesinde tanımlanan suçun unsurlarının farklı olması nedeniyle, hükümlünün müşteki ...’ın evine kapısını sert bir cisimle zorlayıp, kasasında ezilmeler oluşturarak girip, evinden ziynet eşyalarını çalması şeklindeki eyleminin, hırsızlık suçunun yanı sıra konut dokunulmazlığının ihlal etme ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu halde, bu suçlarla ilgili değerlendirme yapılmayıp, 5252 sayılı Kanun’un 9/3 maddesi uyarınca, 765 sayılı ve 5237 sayılı TCK'nın ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanması ve her iki yasaya göre verilecek cezaların, denetime olanak sağlayacak şekilde ayrı ayrı saptanıp, sonuç cezaların karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 06.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.