Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/24060 Esas 2022/8660 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/24060
Karar No: 2022/8660
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/24060 Esas 2022/8660 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta tahkim davasında, davacı taraf aracın müvekkili üzerine çarpması sonucu yaralandığını belirterek iş göremezlik tazminatı talep etmiştir. Sigorta Hakem Heyeti tarafından kabul edilen talep, İtiraz Hakem Heyeti tarafından kısmen kabul edilerek karar değiştirilmiştir. Ancak, kusur oranının belirlenmesi için uzman bilirkişi incelemesi yapılmadan dava sonuçlandırılmış ve raporların düzenlenmesinde eksiklikler bulunmuştur. Bu nedenle, mahkemece tüm deliller birlikte değerlendirilerek kusur oranının belirlenmesi için uzman bilirkişi raporu alınması gerekmektedir. Ayrıca, kararda belirtilen Sigortacılık Kanunu maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmalıdır.
4. Hukuk Dairesi         2021/24060 E.  ,  2022/8660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 15/03/2017 tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın müvekkiline çarpması sonucunda yaralandığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.100,00 TL iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini 67.028,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvuru talebinin kabulü ile 67.028,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 28/05/2019 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara taraf vekilleri tarafından itiraz edilmiştir.
    Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine, başvuru sahibi vekilinin itirazının kabulüyle kararın 3. maddesinde geçen “1.544,60 TL” ibaresinin “9.513,64 TL” şeklinde değiştirilmesine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava,trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    HMK'nın 266. maddesinde, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerektiği hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, mahkemece kusur yönünden hiçbir inceleme yaptırılmadan davacının dava açarken sunduğu hukuki mütalaa raporuna göre tali kusurlu olduğu kabul edilerek %25 kusur indirimi yapılarak zarar hesaplaması sonucunda hüküm kurulmuştur. Dava konusu trafik kazasında kusur oranının saptanması uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenmelidir. Bu durumda kusur konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan davacının dosyaya sunduğu kusur raporu kabul edilerek hüküm kurulması doğru değildir.
    O halde mahkemece, konusunda uzman bilirkişiden dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek kusur oranı yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli biçimde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.


    ../...
    -2-

    3-Somut olayda davacı vekilince dosyaya sunulan 18/01/2019 tarihli Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tıp Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'i hükümlerine göre davacının travma sonrası stres bozukluğu arızası nedeniyle maluliyet oranı %10 olarak belirlenmiş, hükme esas alınmıştır.
    Dosya kapsamında davacının psikiyatri tedavisi gördüğüne ilişkin yeterli belgeler bulunmadığı gibi kaza tarihine uygun Yönetmelik'e göre de düzenlenmemiştir. Yine raporda, davacının maluliyetinin kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, travma sonrası stres bozukluğunun tedavi ile iyileşip iyileşmeyeceği,sürekli olup olmayacağına ilişkin ayrıntılara da yer verilmemiştir. Rapor bu hali ile karar vermeye elverişli değildir.
    Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra muayenesi de yapılarak, içinde psikiyatri uzmanının da olduğu Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarından kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, travma sonrası stres bozukluğunun bakiye ömür boyunca süreklilik arz edip etmediği ve sürekli değilse ne kadar süre devam edeceği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Sigortacılık Kanun’unda 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesine "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi ancak hesaplanan miktarın karar tarihinde AAÜT’de belirlenen maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara