Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/4739 Esas 2022/11354 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4739
Karar No: 2022/11354
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/4739 Esas 2022/11354 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2021/4739 E.  ,  2022/11354 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan eylemine uyan TCK’nın 165/1, 31/3. maddelerinde belirtilen suç için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2 maddeleri uyarınca belirlenen 5 yıl 4 aylık dava zamanaşımının 17.05.2016 olan karar tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
    2- Sanık ...(....) hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Olay günü, katılan ... bir bahçe içinde kendi isteğiyle bali olarak tabir edilen uyuşturucu maddeden kullandığı sırada yanına sanık ... (Küçükayan) ve tanık ...’ın geldikleri, bu kişilerin gitmesinden bir süre sonra kendisine gelen katılan ...’ın cebinde bulunan cep telefonunun çalındığını fark edip durumu babasına anlattığı ve babası ...’ın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, suça konu cep telefonunu sattığı anlaşılan sanık ... (....) hakkında hırsızlık suçundan cezalandırılması istemiyle dava açıldığı,
    Sanığın aşamalardaki savunmalarında; olay günü tanık ... ile beraber yürürlerken ...’ı gördüklerini, kendisini mahalleden tanıdığını, ....’ın bahçelik alanda bali çektiğini, daha sonra evlerine gittiklerini, sonrasında ......’in kendisini eve çağırdığını ve gittiğinde... ...’ın babası ...’ın da ...’in evinde olduğunu gördüğünü, ...’ın kendisine “Oğlumun telefonunu sen almışsın.” dediğini, kendisinin ise telefonu almadığını söylediğini, fakat buna rağmen üzerine geldiklerini ve bunun üzerine kendisinin de kızgınlıkla “Telefonu ben alsam dahi size vermem.” diyerek oradan ayrıldığını, arkadaşı ...... ile daha önce...’ı gördükleri bahçelik alana gittiklerini burada suça konu cep telefonunu bali poşetinin yanında görüp aldığını, yani bulduğunu, ardından da ...’ın babası kendisine kötü davrandığı için bu cep telefonunu bulduğunu söylemeyip uzaktan tanıdığı suça sürüklenen çocuk ...’a bir hafta süre ile kullanıp geri vermesi için verdiğini belirttiği, dosya içerisindeki 13/02/2016 tarihli kolluk tutanağında, sanıktan sorulduğunda ... isimli şahsın Ankara’da tekstil işinde çalıştığını, ancak açık adres ve iletişim bilgilerini bilmediğini beyan ettiğinin bildirildiği, tanık ...’ın kolluk ifadesinde, olay günü sanığın suça konu cep telefonunu aldığını görmediğini, ancak sonradan öğrendiğine göre sanığın kendisiyle birlikte ...’ın yanına gittiklerinde suça konu cep telefonunu aldığını ve suça sürüklenen çocuk ...’a sattığını beyan ettiği, katılan ...’ın aşamalarda, cebindeki cep telefonunun sanık ve tanık ... yanından ayrıldıktan sonra çalındığını anlayıp durumu babasına anlattığını, hemen ardından babasının şikayetçi olduğunu, bir hafta kadar sonra cep telefonunun sanık tarafından suça sürüklenen çocuk ...’a satıldığını haricen öğrenince bu bilgiyi polisle paylaştığını ve bunun üzerine cep telefonunun suça sürüklenen çocuk ...’tan ele geçtiğini beyan ettiği, tanık ...’ın da suça konu cep telefonunu sanığın suça sürüklenen çocuğa sattığını doğruladığı, ayrıca hem katılanların hem de tanık ...’in olaydan sonra ...’in evinde yaşananları sanığın savunmasındaki gibi anlattıkları ancak sanığın suça konu cep telefonunu sonradan arkadaşı ile birlikte bulduğuna ilişkin bir anlatımlarının olmadığı; tüm bu ifadeler de dahil olmak üzere dosya içerisindeki bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın savunmasının hayatın olağan akışına aykırı ve suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, zira sanığın savunmasında geçen ... isimli gerçekte var olup olmadığı dahi belli olmayan kişinin beyanının suçun sübutuna etki etmeyeceği, buna göre mahkemenin sanığın hırsızlık suçunu işlediğine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; bu itibarla tebliğnamedeki 2 no’lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; kendi isteğiyle uyuşturucu madde alarak olay esnasında kendinden geçen katılan ...’ın cebinde bulunan cep telefonunun sanık tarafından çalınması şeklinde gerçekleşen olayda; eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 142/2-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 142/2-a maddesinden hüküm kurulması, her iki bentte öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının aynı olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 06/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara