Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/5668 Esas 2022/8709 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5668
Karar No: 2022/8709
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/5668 Esas 2022/8709 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/5668 E.  ,  2022/8709 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalılar ... ve ...'ın istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı vekili, 23/05/2015 tarihinde sürücü ...'ın yönetimdeki aracın Sulakyurt yönünden Balışeyh yönüne seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybederek davacının aracına çarpması sonucu müvekkilinin yaraladığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın bütün davalılardan ve 150.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini 124.872,79 TL'ye yükseltmiştir
    Davalılar vekilleri;davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve kabul edilen bilirkişi raporlarına göre, davacının maddi tazminat davasının kabulü ile; 124.872,79 TL'nin olay tarihi olan 23/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (davalı ... yönünden dava tarihi olan 14/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve sigorta limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 120.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ... ve ... den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesince, davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, buna göre; davacının maddi tazminat davasının kabulü ile; 124.872,79 TL'nin olay tarihi olan 23/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (davalı ... yönünden dava tarihi olan 14/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve sigorta limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 50.000,00 TL manevi tazminatın 23/05/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre, davalılar ... ile ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıda bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddin karar verilmiştir.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince,
    Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç; edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun bir biçimde göstermelidir.
    Somut olayda; dava konusu olayda kaza tarihi, kusur derecesi, yaralanmanın ağırlığı, maluliyet oranı ve yukardaki ilkeler göz önüne alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan tazminat miktarı az olup daha üst düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...'ın tüm ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 10.115,30 TL kalan harcın temyiz eden davalılardan alınmasına 14/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara