Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/26350 Esas 2022/8745 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/26350
Karar No: 2022/8745
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/26350 Esas 2022/8745 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/26350 E.  ,  2022/8745 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; 01/01/2018 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yolcu konumundaki davacının yaralandığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalarak şimdilik 16.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, talebini 261.890,23 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kısmen kabulü ile 209.512,18 TL tazminatın 31/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsili ile başvurana ödenmesine karar verilmiş; davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, itirazın reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; kaza tarihi 01/01/2018 olup Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre başvuranda oluşan maluliyet oranının belirlenmesi gerekmekte olup dosya kapsamında davacının psikiyatri tedavisi gördüğüne ilişkin belgeler bulunmadığı gibi alınan maluliyet raporunda da davacının psikiyatrik muayenesi gereği gibi yapılmamış, travma sonrası stres bozukluğunun tedavi ile iyileşip iyileşmeyeceği gibi bilgilere yer verilmemiş, kaza ile maluliyet arasındaki illiyet bağına ilişkin ayrıntılara yer verilmemiştir. Rapor bu hali ile karar vermeye elverişli değildir.
    Bu durumda, davacının kaza tarihi ve sonrasındaki psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya içerisine eklenerek, davacıya ait dosyada mevcut raporlar da irdelenmek suretiyle Adli Tıp Kurumu ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşlarca muayenesi sağlanarak, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, post travmatik stres bozukluğuna ilişkin tespit edilen maluliyet oranının davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceği, olay tarihi de gözetilerek tespit edilerek sonucuna göre karar verilmek üzere, itiraz hakem heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara