Esas No: 2021/18238
Karar No: 2022/8753
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/18238 Esas 2022/8753 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/18238 E. , 2022/8753 K.Özet:
Davacı vekili, bir trafik kazası sonucu müvekkili idare aleyhine açılan tam yargı davasından dolayı ödenen tazminatın Amasya Belediye Başkanlığı tarafından sebebiyet verilen bir hatalı işlem nedeniyle ödenmesi gerektiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan tazminatın yanı sıra yasal faiz talep etmiştir. İlk derece mahkemesi dava konusu kazada davalının kusursuz olduğunu belirterek davayı reddetmiştir. Bölge adliye mahkemesi de bilirkişi raporuna dayanarak yapılan değerlendirme sonucunda dava konusu kazada davacının %50 oranda asli kusurlu olduğunu tespit etmiş ve davalının kusursuz olduğunu belirterek istinaf talebini reddetmiştir. Temyiz incelemesi sonrasında da kararın usul ve kanuna uygun olduğuna karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- HMK'nın 355. maddesi: Kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemelerinin yapılacağı kuralını içermektedir.
- HMK'nın 370/1. maddesi: Yerel mahkeme kararlarının temyiz veya kasıt yoluyla incelenip değiştirilebileceği ve onanabileceği maddesi olarak bilinir.
- HMK'nın 373. maddesi: Temyiz kararlarının birer suretinin ilgili mahkemelere gönderilmesi gerektiğini belirten madde.
- 492 Sayılı Harçlar Yasası'nın 13/J maddesi: Dava harcı alınmayacak halleri belirten madde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması s onunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tain edilen 14/06/2022 Salı günü taraflar adlarına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 27/03/2011 tarihinde Amasya-Turhal Karayolunda meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralanan dava dışı araç sürücüsü .... ve araçta yolcu olarak bulunan....,...ve .....tarafından maddi ve manevi zararların tazmini için Samsun 2. İdare Mahkemesi'nin 2014/1384 esas sayılı dosyasında müvekkili idare aleyhine tam yargı davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda mahkemece hükmedilen toplam tazminat tutarı ile işlemiş yasal faiz, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin tahsili için müvekkili idare aleyhine icra takibi başlatıldığını ve 16/10/2017 tarihinde davacılara toplam 141.820,08 TL ödeme yapılarak dosyanın kapatıldığını, müvekkili idare tarafından yapılan inceleme sonucunda davacı idare personelinin kusurlu olmadığının ve bütün uyarılara rağmen dava konusu kazanın meydana geldiği mahalde hat deplasesinin yapılmaması ve akabinde su borusunun patlaması neticesinde trafik kazasına Amasya Belediye Başkanlığının sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile 141.820,08 TL'nin ödeme tarihi olan 16/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince; dava konusu kazada davalı ...'nın kusurunun bulunmadığını tespit eden 31/08/2020 tarihli bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu; kusuru bulunmayan davalı ile davacı arasında davalının kusursuz sorumluluğunu gerektirecek bir hukuki ilişkinin de var olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adli Mahkemesince; mahkemece yargılama sırasında kazanın meydana gelmesinde taraflara yüklenebilecek oransal kusurun tespitine yönelik bilirkişi raporu alındığı, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kurulunca düzenlenen 31/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davacı kurumun %50 oranında asli kusurlu olduğu, sürücü ....'nın da olayda %50 oranında eşit derecede asli kusurlu olduğu, davalı kurumun ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, istinaf talebinde bulunan davacı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, İlk Derece Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile davalının dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığının tespit edildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK'nın 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK'nın 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.