Esas No: 2021/13791
Karar No: 2022/8835
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13791 Esas 2022/8835 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13791 E. , 2022/8835 K.Özet:
Sigorta konulu bir tahkim davasında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyeti tarafından reddedilen itiraza karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur. Kararda, Adli Tıp Kurumu veya üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Raporun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı ve eksik inceleme ile karar verilemeyeceği vurgulanarak, dosyadaki bütün tedavi evraklarının da eklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, davacı yararına hükmedilen vekalet ücretinin tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddelerine göre, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, vekalet ücretinin bu şekilde belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin itirazın reddine dair kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili; 15/02/2016 tarihinde, müvekkilinin yolcu olduğu motorsiklet ile davalıya sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığını ve %12,1 oranında maluliyetinin tespit edildiğini, davalı ... şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında dava değerini 102.900,19 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 102.900,19 TL maddi tazminatın 07/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, davalı vekili karara itiraz etmiştir.İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazı reddedilmiştir. Davalı vekili bu kez temyiz yoluna başvurmuştur.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklı cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Somut olayda, davacı vekili tarafından Hakem Heyetine başvuru sırasında sunulan 28/04//2017 tarihli Dokuz Eylül Üniversitesi Bilirkişi Kurulu raporuna göre; davacının kazadan kaynaklı olarak %12,1 oranında maluliyetinin bulunduğu tespit edilmiş ve Hakem Heyetince işbu rapora göre belirlenen tazminata hükmedilmiştir. Ancak rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmelik hükümlerine göre tanzim edilmiştir. Bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek (eksik varsa tamamlanarak), dosyadaki raporu da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, Adli Tıp Kurumundan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından, kaza ile illiyet bağı kuran rapor alınıp, sonucuna göre, temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirlen yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
3-Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına (nispi tam) 10.982,06 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla (nispi tam) vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.