Esas No: 2021/909
Karar No: 2022/11627
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/909 Esas 2022/11627 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/909 E. , 2022/11627 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret, kasten yaralama, mala zarar verme, trafik güvenliğinin tehlikeye sokulması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1. 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren trafik güvenliğinin tehlikeye sokulması suçu yönünden; Anayasa’nın 38. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
2. Sanık hakkında müşteki ...’ye karşı işlediği 5237 sayılı TCK'nın 125/1 ve 151/1. maddeleri uyarınca hakaret ve mala zarar verme suçlarından hükümler kurulduğu, her ne kadar sanığın hakaret eyleminin uzlaşma kapsamında olduğundan bahisle soruşturma aşamasında uzlaşma teklifi yapılmış ise de, bu tarihte sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamında olmaması nedeniyle soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğu, hükümden sonra 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, CMK’nın 253/3. fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” ibaresi madde metninden çıkarılmakla TCK’nın 151. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak hakaret ve mala zarar verme suçlarından uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3. 5237 sayılı TCK’nın 50/1-d maddesinde yer alan “belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma” tedbiri, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri İle Koruma Kurulları Yönetmeliği'nin 38/son maddesinde “Sanık veya hükümlünün suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında; çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da sanık veya hükümlünün yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinlikler” olarak tanımlanmış olup, belirli yere gitme yasağının, failin suç işlemesi veya zararlı alışkanlıklar edinmesinde olumsuz etkileri bulunan konulara ilişkin olması ve her durumda çevrilen yaptırımın işlenen suçla mantıki bağlantısının bulunması gerekliliği karşısında; sanık hakkında kurulan hükümlerde sonuç cezaların “alkollü lokantalar, gazinolar, pavyonlar, tekel bayileri ve her türlü içki satışı yapan işletmelere gitmekten ve alkol kullanmaktan yasaklanması seçenek yaptırımına çevrilmesine” şeklinde, içeriği Yönetmelik kapsamına aykırı ve infaz kabiliyeti olmayan seçenek tedbire çevrilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.