Esas No: 2021/14086
Karar No: 2022/8837
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/14086 Esas 2022/8837 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/14086 E. , 2022/8837 K.Özet:
Sigorta tahkimi kapsamındaki bir tazminat davasında, davacılar, müvekkillerinin ölümüne bağlı olarak sigorta şirketinden tazminat talep etmiş ancak sigorta şirketi beyan yükümlülüğünü ihlal etmiş iddiasıyla ödeme yapmamıştır. Sigorta tahkim heyeti, davacıların taleplerini kısmen kabul etmiş ancak talep edilen tutarlarda belirsizlik olduğu gerekçesiyle karar itiraz edilmiştir. Yüksek Mahkeme tarafından yapılan inceleme sonucunda, davacıların talep miktarlarına göre ayrı tazminat taleplerinde bulundukları, ancak tahkim heyeti tarafından hatalı şekilde tek toplam tutar üzerinden karar verildiği belirlenmiştir. Bu nedenle Tahkim Heyeti kararı bozulmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesinde düzenlenen \"taleple bağlılık ilkesi\" uyarınca, mahkeme tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Kanunun 297/2 maddesi uyarınca davacıların talepleri hakkında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde toplam miktardan her bir davacı lehine ne kadar tazminata hükmedildiği belirtilmeden yazılı olduğu şekilde hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararda geçen kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi ve 297/2 maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkime ilişkin tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin hayatta iken kullandığı banka kredisine dayalı hayat sigortası yaptırdığını, 26/06/2018 tarihinde vefat ettiğini, davalı Sigorta Şirketine poliçedeki 100.000,00 TL vefat teminatının ödenmesi için başvurduklarını ancak davalının beyan yükümlülüğünün ihlal edilmesi iddiası ile ödeme yapmadığını belirterek, davacıların veraset ilamındaki pay oranları ve murisin de en fazla %20 kusurlu kabul edilebileceği dikkate alınarak, davacı murisin eşi için 20.000,00 TL, diğer davacılar(murisin çocukları) ...,...,ve ... için ayrı ayrı 15.000,00'er TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL maddi tazminatın temerrüd tarihinden itibaren avans faizi ile kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili, davacılar murisinin poliçe tanziminden önce var olan kalp hastalığını bildirmeyerek gizlediğini, ölüm sebebinin bu hastalıktan kaynaklandığını bu nedenle davacıların talebinin teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne, 80.000,00 TL tazminatın 16/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak başvuranlara verilmesine karar verilmiş, davalı vekili karara itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazı reddedilmiştir. Davalı vekili karara karşı temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
1-Dava hayat sigortası akdine dayalı vefat tazminatının mirasçılara ödenmesi istemidir.
Dava arkadaşlığı; davacı taraf ya da davalı tarafta birden fazla kişi bulunması hali olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 57 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İhtiyari dava arkadaşlığında; birden çok kişi, birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir.Her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda esasen birden fazla dava olduğu aşikardır.
Somut olayda, davacılar vekili dava dilekçesinde, poliçede hüküm altına alınan 100.000,00 TL vefat teminatının davacıların veraset ilamındaki pay oranları ve murusin de bilgilendirme formunu yeterince okumamış olması sebebi ile en fazla %20 kusurlu kabul edilebileceğini belirterek ve bu oranı da düşerek, davacı ... (murisin eşi) için 20.000,00 TL, diğer davacılar(murisin çocukları) ...,..., ve ... için ayrı ayrı 15.000,00'er TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL talepte bulunmuştur. Bu hali ile davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu ve herbirinin ayrı talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak İtiraz Hakem Heyetince davacıların dava dilekçesindeki talep miktarları dikkate alınmadan 80.000,00 TL maddi tazminatın kabulüne karar verilmiştir.
Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK'nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Açıklanan bu durum karşısında Hakem Heyetince, davacıların ihtiyari dava arkadaşı oldukları ve herbiri için ayrı ayrı talepte bulundukları gözetildiğinde, HMK 297/2 maddesi uyarınca davacıların talepleri hakkında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde toplam miktardan her bir davacı lehine ne kadar tazminata hükmedildiği belirtilmeden,yazılı olduğu şekilde hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.