Esas No: 2016/8096
Karar No: 2016/7020
Karar Tarihi: 22.11.2016
213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/8096 Esas 2016/7020 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat
Gerekçeli karar başlığına sehven “2006 ve 2007” olarak yazılan suç tarihlerin; 2006 yılında suça konu son fatura tarihi “26.12.2006”, 2007 yılında suça konu son fatura tarihi “15.10.2007”olup, KDV indiriminde kullanılmaları nedeniyle “21.01.2007” ve “25.11.2007” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Kadıköy Vergi Dairesi mükellefi olan sanık ...’in, sahte fatura düzenledikleri tespit edilen mükelleflerden temin ettiği faturaları yasal defterlerine kaydedip, KDV beyannamelerinde indirim konusu yapmak suretiyle 2006 ve 2007 takvim yıllarında “sahte fatura kullanma” suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; Silivri Vergi Dairesi’nin 02.04.2012 tarih, 7642 sayılı yazısında, ... Petrol Ürünleri Taşımacılık Otom.San. ve Tic. Ltd. Şti hakkında açılmış dava dosyasının bulunmadığı, Yenibosna Vergi Dairesinin 17.04.2012 tarih, 9480 sayılı yazısında ... İnşaat Taahhüt Yapı Malz. Nak. Ldt. Şti hakkında açılmış davaya rastlanmadığı, şirket hakkında 10.07.2008 tarih, VDENR-2008-1469/13 sayılı vergi suçu raporunun bulunduğu belirtilmiş, Mahkeme tarafından suça konu faturaları düzenleyen şirketler hakkında sahte fatura düzenleme suçundan açılmış dava bulunmadığından bahisle beraat kararı verilmiş ise de; UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, ...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/508 Esas, 2010/721 Karar sayılı dosyasında,... Petrol Ürünleri Taşımacılık Otom.San. ve Tic. Ltd. Şti yetkililerinin 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan yargılandıklarının, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 21.01.2014 gün ve 2012/20083 Esas, 2014/1138 sayılı Kararı ile söz konusu Mahkeme kararının bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması, 14.02.2011 tarih, 4707 ve 4708 sayılı vergi inceleme raporlarında, suça konu fatura bedellerinin banka aracı kılınmaksızın nakit olarak ödenmiş gösterildiği belirtilmesine rağmen sanığın ödemelerin tamamının banka aracılığıyla yapıldığını, buna ilişkin çek ve benzeri ödeme belgelerini sunacağını savunarak suçlamaları kabul etmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının tespiti ve sanığın savunmasının denetlenebilmesi açısından;
Suça konu faturaları düzenleyen şirketler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava dosyalarının incelenmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin dava dosyasına intikal ettirilmesi, savunmada belirtilen ilgili bankalardan suç tarihlerini kapsayan hesap özetlerinin istenilmesi ve incelenmesi, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları düzenleyen şirketler ile sanığın şirketinin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılarak, tüm deliller bir bütün olarak değerlendirilip sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.