Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3805 Esas 2022/11792 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3805
Karar No: 2022/11792
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3805 Esas 2022/11792 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2022/3805 E.  ,  2022/11792 K.

    "İçtihat Metni"


    Karşılıksız yararlanma suçundan sanık ...., 'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 163/3, 168/2, 62/1, 52/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri gereğince 1.380,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2020 tarihli ve 2020/438 esas, 2020/573 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen10/03/2022 gün ve 4792/2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/04/2022 gün ve 2022/39272 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre,
    1-6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 05/07/2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı Kanun'un 163/3 ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca müşteki kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “Bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan 5237 sayılı Kanun'un 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında müşteki kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında 5271 sayılı Kanun'un 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerektiğinden, dosyada bulunan ve sanık tarafından yargılama aşamasında sunulan belgeye göre sanığın kuruma borcu olmadığı belirtildiğinden, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun'un 223/8. maddesi uyarınca düşme kararı verilmemesinde,
    2-5237 sayılı Kanun'un 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçunun 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngördüğü anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun'un 251. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulü uygulanarak karar verilmesinde,
    3-Sanık hakkında sonuç olarak adli para cezası verildiğinden hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanmasında,
    4-Sanığın yargılama aşamasında zararı karşılamış olduğu anlaşıldığından 5237 sayılı Kanun'un 168/5. maddesi uyarınca cezanın üçte birine kadar indirilmesi gerekirken, yazılı şekilde 1/2 oranında indirim yapılmasında,
    5-Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçu nedeniyle, 5237 sayılı Kanun'un 163/3, 168/2, 62/1 ve 5271 sayılı Kanun'un 251/3. maddeleri gereğince belirlenen 3 ay 22 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 52/2 ve 52/3. maddeleri uyarınca gün adli para cezasına çevrilmesi esnasında hesap hatası yapılarak, 112 gün yerine 69 gün adli para cezası üzerinden, günlüğü 20,00 Türk lirası ile çarpılmak suretiyle, sonuç olarak 2.240,00 Türk lirası yerine, 1.380,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayininde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK'nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca müşteki kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “Bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK'nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında müşteki kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerektiğinden, dosyada bulunan ve sanık ... ... tarafından yargılama aşamasında sunulan belgeye göre sanığın kuruma borcu olmadığı belirtildiğinden, sanık hakkında CMK 223/8. maddesi uyarınca düşme kararı verilmesinin gerekmesine rağmen yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle (1) numaralı kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (KORKUTELİ) Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 05.11.2020 tarihli ve 2020/438 E., 2020/573 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; karşılıksız yararlanma suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, hükmolunan cezanın kaldırılmasına, verilen kararın niteliği itibarıyla (2), (3), (4) ve (5) numaralı kanun yararına bozma istemleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 08/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara