Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15687 Esas 2022/8959 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15687
Karar No: 2022/8959
Karar Tarihi: 16.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15687 Esas 2022/8959 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir trafik kazası tazminat davasında, Uyuşmazlık Hakem Heyeti davacı lehine karar verdi. Ancak davalı vekili itiraz etti ve İtiraz Hakem Heyeti de kararı bozmadı. Dosya incelendiğinde, davacının kaza tarihi ve araçta bulunup bulunmadığı konusunda eksik inceleme yapıldığı ve detaylı araştırma yapılması gerektiği ortaya çıktı. Bu nedenle İtiraz Hakem Heyeti kararı bozuldu ve davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edildi. Vekalet ücreti de incelendi ve hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalmaması gerektiği belirtildi. Bu nedenle tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi yanlış kabul edildi ve karar bozuldu. Kararda, Sigortacılık Yasası'nın 30/17 ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrası detaylı bir şekilde açıklandı.
4. Hukuk Dairesi         2021/15687 E.  ,  2022/8959 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tek taraflı trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem heyetince itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 2/9/2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında müvekkilinin yolcu konumundayken yaralandığını ve malul kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, talebin kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça belirttiği üzere meydana gelen kazada cismani zarar nedeniyle yolcu olarak bulunduğu kamyonetin sigortacısı olan davalı ... şirketine karşı tazminat talep etmiştir.
    Dosya kapsamından şüpheli olarak ifade veren sürücü ...’in ve araçta yolcu olarak bulunanlar ....ve ......’nın Savcılık beyanlarında ...’ in sürücüsü olduğu araçta yolcu olarak bulunduklarını ifade ettikleri, yine 2/9/2015 tarihli kaza tespit tutanağında 1 sürücü, 3 yolcu olmak üzere toplam 4 yaralı olduğu, sürücünün ... kazaya karışan yolcuların Hasan Kara, Sultan Kara ve Ali Kara olduğu şeklinde tutanak tanzim edildiği anlaşılmaktadır.
    Yine dosya kapsamında olan ve karara dayanak teşkil eden İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ ndan alınan 12/6/2020 tarihli raporda başvuran ...’nın 2/9/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle maruz kaldığı özür oranının %8 olduğu ve trafik kazası nedeniyle illiyet bağının bulunduğunun belirtildiği görülmüştür.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında dava konusu edilen somut olaya bakıldığında, hakem heyetince davacının kaza tarihinde dava konusu araçta olup olmadığının detaylı olarak araştırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    3-Yapılacak araştırma sonucunda davacının araçta bulunduğunun tespit edilmesi halinde ise; olayda hatır taşıması şartlarının bulunup bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
    Kabule göre;
    Somut olayda, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı yararına davalı ... aleyhine toplam 14.901,11 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
    Karar yılında yürürlükte olan 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17. Maddesinde; "(1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır. (2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.”hükmü düzenlenmiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalması nedeni ile AAÜT'nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara