Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/27324 Esas 2022/8902 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/27324
Karar No: 2022/8902
Karar Tarihi: 16.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/27324 Esas 2022/8902 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Aslında üç farklı davayı içeren tazminat davası ile ilgili olarak verilen kararın birleşen dosyalarda davalı tarafın temyiz itirazlarının kabul edildiği ve kararın bozulduğu belirtilmektedir. Ancak kararda hüküm fıkrasında birleşen dosyaların isimleri karıştırılmış ve birleşen dosya davacısının adı ve mahkeme numarası yanlış yazılmıştır. Bu nedenle kararın tereddüt ve şüphe uyandırmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi olarak ise Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 297. Maddesi’nin ikinci fıkrası örneklendirilerek verilmiştir.
4. Hukuk Dairesi         2021/27324 E.  ,  2022/8902 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı, birleşen davalarda davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl davada davacı vekili, davalı ...’nın sevk ve idaresinde olan davalı ...’a ait traktörde yolcu olarak bulunan .....’nin düşmesi neticesinde vefat ettiğini, davacıların murisinin vefatı ile destekten yoksun kaldıklarını belirterek davalılardan maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Birleşen 2010/770 esas sayılı dosyada davacılar vekili, muris .....’nin vefatı ile Güvence Hesabının yapmış olduğu ödeme harici kalan destekten yoksun kalma tazminatının ve manevi tazminatın davalılardan tahsili isteminde bulunmuştur.
    Birleşen 2009/774 esas sayılı dosyada davacı vekili, davacı ... tarafından yaşanan trafik kazası neticesinde murisin yakınlarına ödemede bulunulduğunu, aracın ...’i olmaması sebebiyle kendileri tarafından yapılan ödemede aslında kazaya sebebiyet verenlerin sorumlu olduğunu, sürücü ... ve araç maliki ... bakımından ödemenin iadesi bakımından icra takibine başvurulduğunu, adı geçen davalıların icra takibine itiraz etmeleri sebebiyle takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuken yerinde olmadığını belirterek itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur.
    Birleşen 2017/15 esas sayılı dosyada ... tarafından kazadan sonra murisin oğlu .....’nin dünyaya geldiğini ve vefat sebebiyle kendisine maddi tazminat ödemesi yapıldığını, kazaya sebebiyet veren sürücü ... ve araç maliki ...’ın sorumlulukları olması sebebiyle haklarında yapılan ödemenin iadesi bakımından icra takibi yapıldığını, adı geçenlerin itiraz ederek takibi durdurduğunu, yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek itirazın iptali isteminde bulunmuştur.
    Asıl ve birleşen dosya davalıları davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davaların kısmen kabulüne karar verilmiş, karar birleşen dosyalara davacısı-asıl dosya davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakamesi Kanunu’nun 297. Maddesinin ikinci fıkrasında; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” Şeklinde düzenleme yer almaktadır.
    Dosyanın incelenmesinde; birleşen 2015/649 esas sayılı dosyanın tefrik edildikten sonra 2017/15 esas sayılı numarayı alarak asıl dosya ile tekrar birleştirilmesine karar verilmesine rağmen mahkemece hüküm fıkrasında D ve E bentlerinde iki ayrı birleşen dosyaymış gibi mükerrer olarak hüküm tesis edildiği, hükmün D fıkrasında yer alan birleşen Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/15 esas sayılı dosyasında davacı ... olmasına karşın asıl dosya davacısı ... yönünden hüküm tesis edildiği, hükmün C bendinde yer alan birleşen dosya bakımından birleşen Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi yazılması gerekirken 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yazılmış olduğu anlaşılmaktadır.
    Şu halde, mahkemece hüküm fıkrasının tereddüt ve şüphe uyandırmayacak şekilde tesis edilmesi gerektiğine dair yukarıda bahsi geçen yasal düzenleme dikkate alınarak hükmün E bendinin mükerrer yazıldığı, birleşen dosya davacısı ... lehine hüküm kurarken davacı adının ve birleşen dosyanın mahkeme numarasının doğru şekilde belirtilmeden hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın birleşen dosyalarda davacı-asıl dosyada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen dosyalarda davacı-asıl dosyada davalı ... Hesabına geri verilmesine 16/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara