Esas No: 2022/1755
Karar No: 2022/11793
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1755 Esas 2022/11793 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/1755 E. , 2022/11793 K."İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ödemiş 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2017 tarihli ve 2016/496 esas, 2017/466 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25/01/2022 gün ve 25542-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/02/2022 gün ve 202214728 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın jandarma er olarak askerlik görevini yaptığı esnada, kim tarafından ekildiği belli olmayan kenevir bitkilerinin görevli kolluk tarafından ele geçirilmesi ve söküm faaliyeti sırasında kelle tabir edilen kenevir bitkilerinin uç kısımlarından bir miktar alarak cebine koyması şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle sanık hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Benzer bir olay nedeniyle, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 18/02/2020 tarihli ve 2020/249 esas, 2019/2843 karar sayılı ilâmında "... somut olayımızda ise “ecstacy” uyuşturucu maddesinin, zilyedin izni olmadan bulunduğu yerden alınması biçimindeki eylem, TCK'nın 191 ve devamı maddeler kapsamında suç oluşturmakla birlikte, doğası itibariyle hukuken mal edinilmeye elverişli olmadığı gibi esrar, eroin, kokain, hint keneviri gibi uyuşturucu maddeler Türk Medeni Kanununa göre mal olarak kabul edilmediği bu haliyle hırsızlık suçunun konusunu oluşturmayacağı gözetilmeden sanık hakkında atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,..." şeklinde yer alan gerekçeye göre, uyuşturucu madde yapımında kullanılan ve Türk Medeni Kanunu'na göre mal olarak kabul edilmeyen kenevir bitkisinin hırsızlık suçunun konusunu oluşturmayacağı anlaşılmakla, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı cihetle, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, sanık ...'in jandarma er olarak askerlik görevini yaptığı esnada, kim tarafından ekildiği belli olmayan kenevir bitkilerinin görevli kolluk tarafından ele geçirilmesi ve söküm faaliyeti sırasında kelle tabir edilen kenevir bitkilerinin uç kısımlarından bir miktar alarak cebine koyması şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Uyuşturucu madde yapımında kullanılan ve Türk Medeni Kanunu'na göre mal olarak kabul edilmeyen kenevir bitkisinin hırsızlık suçunun konusunu oluşturmayacağı anlaşılmakla, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı cihetle, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (ÖDEMİŞ) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 05.12.2017 tarihli ve 2016/496 E., 2017/466 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle, sanığın BERAATİNE, tayin olunan cezanın çektirilmemesine, 08/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.